Söke Gezilecek Yerler yazımızda Türkiye’nin Ege Bölgesinde yer alan Aydın iline bağlı Söke ilçesinde gezilecek yerler ve rotasını aktaracağız. Yazımıza başlamadan önce Söke ilçesiyle ilgili birkaç genel bilgileri sizlere aktaralım.
M.Ö 5000 yılından bu zamana kadar yerleşim yeri olarak kullanılan Söke ilk olarak Hitit uygarlığı tarafından kullanılmıştır. İyonlar burayı alınca yeni bir döneme girmiş ve önemli bir yerleşim yeri olmuştur. M.Ö 547 yılında da Anadolu’nun diğer bölgeleri ile birlikte Perslerin himayesi altına girmiştir. M.Ö 333 yılında ise bölgeyi Büyük İskender komutasındaki Makedonlar ele geçirmiş ancak bu egemenlik çok uzun sürmemiştir. Büyük İskender’in ölümüyle de kurduğu imparatorluk parçalanmış, yerine küçük krallılar oluşmuştur.
1300’lü yıllara gelindiğinde Selçuklu komutanı Aydın Bey Türkmen aşiretlerini buraya getirmiş ve Söke’yi bu aşiretlerden birinin başkanı olan Süleyman Şah’ın dedesi adına kurmuştur. Hatta kaynaklarda yöre isminin buradan geldiği yazmaktadır. 18. yüzyıla kadar Balat, ilçenin en büyük yerleşim merkezi olarak önemini korumuş daha sonra da yavaş yavaş Söke ön plana geçmiştir.
Söke Gezilecek Yerler ve Rotası aşağıda yer almaktadır.
DOĞAL GÜZELLİKLER
1.Söke Gezilecek Yerler de İlk Rotamız; Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı
Söke ve Didim ilçesi sınırlarında yer alan park toplam 27.598 hektar alana sahiptir. Bu alanın 10.908 hektarı 1966 yılında Milli Park ilan edilen Dilek Yarımadası’na aittir. Yarımadanın güneyine bitişik 16.690 hektar büyüklüğündeki Büyük Menderes Deltası ise 1994 yılında Milli Park’a dahil edilmiştir.
Hem ulusal hem de uluslararası bir öneme sahip olan milli park içerisinde barındırdığı doğal botanik bahçesi, doğal kara alanı, yüzlerce kuş türleri, su altı zenginlikleri ve bunları çevreleyen tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dünyada tektir. Milli Park, Akdeniz’den Karadeniz’e kadar tüm Anadolu’da varolan bitki türlerinin doğal olarak bir arada görüldüğü tek doğa müzesi olma özelliğini taşımaktadır. Bu sebeple Dilek Yarımadası, Avrupa Konseyi tarafından Avrupa Biogenetik Rezervleri Şeması’nda ‘Flora Biogenetik Rezerv Alanı’ olarak kabul edilmiştir.
Sizlerde Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkına gelerek olta balıkçılığı, kuş gözlemi, dağ bisikletçiliği, doğa yürüyüşü ve kültürel yürüyüşler yapabilir ve Milli Park sınırları içerisindeki Rum ve Türk Mimarisinin en güzel örneklerini sergileyen Eski Doğanbey Köyünü ziyaret edebilirsiniz.
2.Bafa Gölü
Ege Bölgesi’nin en büyük gölü olan Bafa Gölü Aydın ve Muğla sınırını oluşturmaktadır. Bafa Gölü, eski zamanlarda Akdeniz bölgesinin bir parçasıydı. Ancak zamanla Büyük Menderes Deltasının taşıdığı alüvyonlarla Akdeniz’den ayrılarak oluşumunu tamamlamıştır. Zaman içinde büyüyerek de günümüzdeki şeklini almıştır.
Tatlı su gölü olan Bafa Gölü Yaklaşık 60 kilometre yüzölçümüne sahip olup denizden yüksekliği 2 metre, en derin bölümü 21 metre, uzun ekseni 16 kilometre ve en geniş yeri ise 6 kilometredir.
Göl hem manzarası hem de birçok kuş türüne ev sahipliği yapmasıyla ziyaret etmeniz gereken yerler arasındadır.
3.Karina
Büyük Menderes Deltası’nın en son bölümüne Karina ismi verilmektedir. Karina, Doğanbey köyüne 8 kilometre mesafede yer almaktadır. Karinanın özellikle muhteşem manzarası ile görülmeye değer güzelliktedir.
4.Söke Gezilecek Yerler Atatürk Parkı
Söke merkezde yer alan parkta çocuk oyun alanı, basketbol sahası, yürüyüş yolları gibi alanlar yer almaktadır.
5.Harikalar Parkı
Söke ilçesine bağlı Yenikent Mahallesinde konumlanan parkta masal kahramanlarının figürlerini taşıyan maketler yer almaktadır. Özellikle çocuklu ailelerin yoğun ilgi gösterdiği parkta doyasıya eğlenebilir, masal kahramanları hakkında sohbet edebilir ve harika fotoğraflar çekilebilirsiniz.
DİNİ YAPILAR
6.İlyas Bey Külliyesi
Söke ilçesine bağlı Balat Köyü’nde yer alan külliye cami, türbe, medrese, hamam ve imaretten meydana gelmektedir. Külliye içerisinde yer alan cami 1404 yılında Menteşeoğullarından İlyas Bey tarafından yaptırılmıştır. Caminin yapımında Miletos antik kentinin mermer blok taşlarından kullanılmıştır. Bu sebeple de caminin içi ve dışı düzgün mermer bloklarla kaplanmıştır.
İbadet mekânını örten kubbesi sekizgen bir kasnak üzerinde 14 metre Çapında olup, üzeri kiremitle örtülüdür. İçerisi her duvarda iki sıra halinde dörder pencere ile aydınlatılmıştır. Doğu duvarındaki ilk sırada bulunan pencerenin üzeri çini kaplamalı ayetlerle, ikinci sırası da desenli vitraylarla kaplanmıştır. Caminin içerisinde ki mermer mihrabı ise geometrik desenlerle bezenmiş olup, dönemin en güzel örneğidir.
Caminin karşısında yer alan dört köşeli 1404 tarihli kubbeli türbe İlyas Bey’e aittir. Menteşeoğulları döneminden kalan medrese ve imaret harap durumda olup, bunlardan iki katlı medrese bir avlu etrafında tonoz üst örtülü odalardan meydana gelmektedir.
Cami ve medresenin kuzeydoğusunda yer alan biri büyük diğeri küçük iki hamam da 15. yüzyılda Menteşe Beyi İlyas Bey tarafından inşa ettirildiği söylenmektedir. Büyük hamam “erkekler hamamı”, küçük hamam “kadınlar hamamı” olarak anılmaktadır.
7.İlyas Ağa Camii (Kocacami)
Söke merkezde konumlanan caminin ilk yapım tarihi kesin olarak bilinememektedir. Ancak üzerinde yer alan kitabede göre 1821 yılında Söke Mütesellimi İlyaszade İlyas Ağa tarafından yeniden yaptırıldığı yazmaktadır. Yapımında kesme taş ve tuğla kullanılan cami kare planlıdır. Caminin minaresi tek şerefeli olup sağda bulunmaktadır. Caminin geometrik motiflerle süslü kapı kanatlarının Balat İlyas Bey Camisi’nden getirtildiği söylenmektedir. Camide bulunan mihrap ve minber ise mermer bezemelidir.
TARİHİ YAPILAR
8.Eski Doğanbey Köyü (Domatia)
Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı sınırlarında yer alan Eski Doğanbey Köyü, Rum ve Türk Mimarisinin en güzel örneklerini sergileyen bir açık hava müzesi gibidir.
Eski bir Rum köyü olan Doğanbey Köyü Kurtuluş Savaşı döneminde mübadele ile Yunanistan’a göç eden Rumlardan kalan evlerin onarılmasıyla ayakta kalabilmiştir. 1924 yılındaki mübadeleye kadar Rum Halkı tarafından Domatia ismiyle kullanılan yerleşim yeri daha sonra Selanik’ten gelen Türklerin yerleşmesi ile Doğanbey Köyü ismini almıştır. Yani Eski Doğanbey Köyü, antik çağlardan günümüze kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahiptir.
Eski Doğanbey Köyü içerisinde yer alan ve önce hastane sonra okul, daha sonra da hayvan barınağı olarak kullanılan 115 yıllık bina restore edilmiş, 2004 yılının Temmuz ayında Ziyaretçi Tanıtım Merkezi olarak ziyarete açılmıştır. Bina içerisinde Müze Odası, Eğitim ve Kültür amaçlı Sergi Odası, Kütüphane, Bilgisayar Odası, Eğitim Odası, Dia ve Barco Vision Gösteri Salonu, Toplantı Salonu, ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz kafeterya, tuvalet, Danışma, Milli Park tanıtım Odası ve bütün bu odaların tek elden kontrolünü sağlayan İdare merkez yer almaktadır.
Köy içerisinde aslına uygun restore edilen taş evler, tarihi yapılar, kilise, şapel ve Arnavut kaldırımlı sokaklar mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.
9.Güllübahçe Köyü (Gelebeç)
Söke ilçesine bağlı Gürsu Mahallesinde konumlanan köy eski bir Rum Köyü’dür. Köy eskiden Gelebeç ismi ile anılıyordu. Köyde 18 yüzyıla doğru Aşağı ve Yukarı Gelebeç olarak isimlendirilen iki yerleşim bulunmaktaydı. Aşağı Gelebeç’te Türkler, Yukarı Gelebeç’te de Rumlar oturmaktaydı. 1922 yılında Rum’ların Anadolu’yu terk etmeleri sonucu boşalan Yukarı Gelebeç’e mübadeleyle gelen göçmenler yerleşmiştir. 1955 yılında ki depremden sonra Yukarı Gelebeç tamamen terkedilmiş ve düze inilmiş, sadece kilisenin etrafındaki Gürsu Mahallesi kalmıştır. Daha sonrada köyün ismi Güllübahçe’ye çevrilmiştir.
Güllübahçe Köyü’ne gelerek doğal dokusu bozulmada restore edilen evlerin önünde harika fotoğraflar çekilebilir, Arnavut kaldırımlı sokaklarında yürüyebilir ve görkemli Aziz Nikolas kilisesini ziyaret edebilirsiniz.
10.Kemalpaşa Evleri
Söke ilçesine bağlı Kemalpaşa Mahallesinde yer alan evler Rum mimarisini taşımaktadır. Söke’nin havadar ve yüksek semti olan Kemalpaşa mahallesine yerleşen Rumlar burada kendi geleneklerini, kültürlerini ve inançlarını yapılarında yaşatmışlardır. Daracık ve cumbalı evlerden meydana gelen Kemalpaşa Evleri Kentsel SİT Alanı ilan edilmiştir. Özgün yapısı bozulmadan restore edilen bu evleri mutlaka ziyaret etmeli ve o tarihi dokusunu yakından hissetmelisiniz.
11.Aziz Nikolas Kilisesi
Söke ilçesine bağlı Güllübahçe Köyü içerisinde yer alan kilise burada bulunan başka bir kilisenin üzerine, Hristiyan âleminin önemli azizlerinden Aziz Nikolaos (Noel Baba )adına Gelebeç’te oturan Rumlar tarafından 1821 yılında yaptırılmıştır. Kilise Anadolu’da Noel Baba adına inşa edilmiş ikinci kilise olmasından dolayı büyük önem taşımaktadır. Kilise ayrıca belirli bir dönem cami olarak da kullanılmıştır.
ANTİK KENTLER
12.Priene Antik Kent
Kent, Söke ilçesinin 15 kilometre güneybatısında, Mykale (Samsun) Dağının güney eteklerinde yer almaktadır. Kentin yüksek bir yerde sarp kayalıklar üzerinde kurulması, kenti farklı yönlerden görerek gelebilecek saldırılara karşı avantaj sağlamıştır.
Antik Kentten günümüze ulaşan en önemli yapılar Demeter Tapınağı, Athena Tapınağı, Zeus Tapınağı, Mısır Tapınağı, tiyatro, agora, bouleuterion, Yukarı Gymnasion, Aşağı Gymnasion, Büyük İskender’in evi, Bizans klisesi, nekropol ve konut alanlarıdır. Kent içerisinde yer alan ve kentin önemli yapılarından olan tiyatro M.Ö 350 yılında inşa edilmiş olup 5000 kişi kapasitelidir.
13.Mysus Antik Kenti
Söke ilçesine bağlı Avşar Mahallesi yakınlarında konumlanan antik kent İyon Birliği’ni oluşturan 12 İyon kentinin en küçüğüdür. Edinilen bilgilere göre kent Atina Kralı Kodros’un oğlu tarafından kurulmuştur. Ancak iyi bir konumda bulunmadığı için kent hiçbir zaman gelişememiştir.
Çünkü kentin yakınında küçük bir koy bulunmaktaydı. Bu koy olarak bahsedilen yer büyük ihtimalle bugün ki Azap Gölü’dür. Maiandros bu koyun ağzını çamurla kapayarak onu bir lagüne dönüştürmüştür. Deniz geri çekilip, lagün de bir tatlı su gölüne dönüşünce, oldukça fazla sivrisinek türemiş ve Myuslular da kenti terk etmek zorunda kalmışlardır.
Kentte Dionysos Tapınağı’na ait parçalar, Arkaik Dönem’den kanal sur duvarları ve Bizans kalesi kalıntılarını görülebilmektedir.
14.Milet Antik Kenti
Bir liman kenti olarak kurulan Milet Antik Kenti, Büyük Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlarla dolmaya başlamış ve deniz kıyısından içeri doğru kaymıştır. Kent böylelikle önemli bir liman kenti olma özelliğini kaybetmiştir. M.S 5378 yılından itibaren Piskoposluğa dönüşen kent zamanla küçülmüş ve tiyatro ile kale etrafında sınırlanmıştır. Bizans Döneminde Palatia adını alan Milet Anti Kenti, 13. yüzyılda Türklerin hakimiyetine girer Beylikler ve Osmanlı döneminde de Balat olarak adlandırılır.
Kentten günümüze çok az yapı ulaşsa da 15 bin kişilik kapasiteli tiyatro, Roma hamamları, ana dini merkez olan Delphinion, kuzey ve güney agora, Capito hamamları, gymnasium, bouleterion, Faustina hamamı ve Bizans Kalesi kalıntılarını görülmeye değer yapılar arasındadır.
15.Söke Gezilecek Yerler de Son Rotamız; Didyma Antik Kenti
Söke ilçesinde yer alan antik kent özellikle Apollon Tapınağı ile ünlüdür. Burada ki ilk kazılar İngilizler tarafından 1858 yılında yapılmış ve 1937 yılına kadar da devam etmiştir. Bu dönemde tapınağın büyük bir kısmı gün yüzüne çıkartılmıştır. Ayrıca Didyma sadece bir antik kent olarak değil bir din merkezi olarak da ön plana çıkmaktadır.
İlk yorum yapan olun