Manisa Merkez Gezilecek Yerler

Manisa Merkez Gezilecek Yerler yazımızda Türkiye’nin Ege Bölgesinde yer alan Manisa’ya bağlı Merkez ilçesinde gezilecek yerleri ve rotasını aktaracağız. Yazımıza başlamadan önce Manisa Merkez ilçesi ile ilgili bazı genel bilgileri sizlere aktaralım.

Şehzadeler şehri olarak da bilinen Manisa tarihi ve kültürel güzellikleri, doğal yapıları ve güzellikleri ön planda olup gezi severlerin uğraması gereken yerleri arasındadır.

Manisa Merkez gezilecek yerler aşağıda yer almaktadır.

1.Manisa Merkez Gezilecek Yerler de İlk Rotamız; Sipil Dağı Milli Parkı

Manisa Merkez Gezilecek Yerler yazımızda Manisa ve İzmir il sınırları içerisinde yer alan Sipil Dağı, Manisa’nın güneyinde bulunmaktadır. 1968 yılında Milli Park ilan edilen Sipil Dağı 6 bin 801 hektarlık alana sahiptir. Sipil Dağı Milli Parkının farklı morfolojik ve Jeolojik yapısı, içinde barındırdığı dolin gölleri, kayaları, mağaraları, zengin bitki çeşitliliği ve mitolojik kalıntıları ile araştırmalar için büyük önem taşımaktadır. Ayrıca çakal, kurt, akbaba, kartal, tilki gibi birçok hayvana da ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanında menekşe papatya, manisa lalesi, gelincik, böğürtlen gibi zengin bitki örtüsüne sahip olup içlerinden en dikkat çekeni ve ünlü olanı Manisa Lalesi olmuştur.

Sipil Dağı Milli Parkın içerisinde yer alan At Alanı Yaylasının bir bölümü turizm için ayrılmış olup dağ evleri mevcuttur. Burada konaklayabilir veya bölgede kamp yapabilir dilerseniz de piknik yaparken çocuklar oyun alanında vakit geçirebilir.

Ayrıca Milli Parkın doğusunda 600 metre yükseklikte yer alan Sülüklü Göl yer almaktadır. Kalkerlerin erimesi ile oluşan gölün derinliği 2 metre çapı 100 metredir.

Sizlerde bu doğa harikası yerde doğa ile iç içe bir gün geçirebilir içerisinde bulunan alanları keşfedebilirsiniz.

2.Manisa Kent Ormanı

Uncubozköy Mahallesi yakınlarında bulunan Kent Ormanı Manisa’da Sipil Dağı Milli Parkından sonra en çok tercih edilen yerler arasında bulunmaktadır. 2007 yılında hizmete açılan kent ormanı, 2013 yılında yaptığı çevre düzenlemeleriyle daha da çok rağbet görmüştür. Kent Ormanın içerisinde piknik için ayrılan masalar, seyir terasları, çeşmeler, bisiklet ve yürüyüş yolu, yörenin simgelerinden olan ağlayan kaya minyatürü, suni göletler ve su değirmeni yer almaktadır.

Sizlerde Manisa Kent Ormanında doğa ile iç içe vakit geçirerek yürüyüşünüzü veya sporunuzu yapabilirsiniz. Dilerseniz de gölet manzarasına karşı oturma banklarında dinlenebilir veya piknik için ayrılan masalarda ailecek keyifle vakit geçirerek pikniğinizi de yapabilirisiniz.

3.Süreyya Tabiat Parkı

Manisa’nın Yunusemre ilçesinde yer alan park 2011 yılında Tabiat Parkı ilan edilmiştir. Süreyya Tabiat Parkında doğa ile iç içe sessiz ve sakin bir gün geçirebilir ve ailecek eğlenebilirsiniz. Piknik yapabileceğiniz kamelyalar ve masalar bulunurken çocuklar içinde oyun alanları mevcuttur. Dilerseniz pikniğinizi yapabilir dilerseniz de içerisinde bulundurduğu kafeteryadan ihtiyaçlarınızı karşılayabilirsiniz.

4.Mesir Tabiat Parkı

Manisa’nın Yunusemre ilçesinde yer alan park 2008 yılında Tabiat Parkı ilan edilmiştir. Oldukça geniş alana sahip olan parkta yürüyüş yolları, piknik alanları, restoran, çocuk oyun alanları mevcuttur. Ayrıca zengin bitki örtüsüne, sayısız hayvan türüne ev sahipliği yaparken gölet ve şelale gibi doğal güzellikleri de içerisinde barındırmaktadır. Sizler de Mesir Tabiat parkında ailecek hem eğlenebilir hem dinlenebilir hem de doğa ile iç içe güzel bir gün geçirebilirsiniz.

5.Sultan (Kiraz) Yaylası

Sipil Dağının kuzeyinde yer alan yayla deniz seviyesinden 850 metre yükseklikte yer almaktadır. Sancağa giden şehzadeler yazın sıcağından kaçmak için bu yaylaya gitmiş ve ‘Sultan Yaylası’ ismini almıştır. Yeşilin güzel tonlarını barındırdığı yayla çam ağacı örtüsü ile kaplı olup kiraz ağaçlarıyla meşhurdur. Ayrıca içerisinde yer alan soğuk su içme kaynakları mevcut olup kamp yapabilir ve mesire alanı olarak kullanabilirsiniz.

6.Manisa Müzesi

Eserler İlk olarak 1947 yılında Muradiye Külliyesinin medrese binasında depolanmış ve zamanla eserlerin çoğalmasıyla 29 Ekim 1937 yılında girişimlerle düzenlenerek müze olarak hizmete geçirilmiştir.

Müzeyi ziyaret ederek yöreye özgü eski uygarlıklara ait yaşam ve kültürel özellikleri hakkında bilgi edinirken, Batı Anadolu’nun çeşitli yerlerinden bulunan arkeoloji eserlerini de görebilirsiniz. Ayrıca Lidya Krallığının başkenti Sardes Örenyerin de kazılar sonucu bulunan eserleri de bu müze de sergilenmektedir.

Sizler de müzeyi ziyaret ederek geçmişe yolculuk yapabilirsiniz.

Girişi ücretli olan müzeyi pazartesi günleri dışında ziyaret edebilirsiniz.

7.Manisa Kalesi

Manisa’nın merkezinde yer alan kale iç ve dış kale olarak Sipil Dağının kuzey yamacında yer almaktadır. Ne yazık ki günümüze sağlam olarak gelemeyen kalenin kalıntıları mevcuttur.

Kitabesi olmadığından dolayı kim tarafında ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinemese de Hellenistik Çağda bir kale yer aldığı ve Magnesia Antik kentinin sur ile çevrildiği ve bu kalede de Makedonya Kralı İskenderin önemli eşyalarını sakladığı bilinmektedir.

M.S 17 depreminde kale büyük hasar görmüş ve Bizans döneminde iç kale yenilenerek dış surlarla çevrilmiştir. 1222 yılında İmparator III. Joannes Dukas Vatatzer zamanında yapılmış olup 14. yüzyılda surlara takviyeler eklenmiştir.

Beylikler Dönemin de Saruhanoğulları kaleyi onarıp uzun yıllar kullanmış olup dış kalenin içerisinde yer alan ve kalıntılarına rastlanan Hacet Mescidi Saruhan Bey tarafından yapılmıştır.

Son olarak da Osmanlı Döneminde onarımdan geçmiş ve 15. Yüzyıla ulaşıldığında surlar çok fazla zarar gördüğü için harabe olarak günümüze ulaşmış ve önemini yitirmiştir.

8.Niobe Doğal Anıtı (Ağlayan Kaya)

Halk arasında ‘Ağlayan Kaya’ olarak da bilinen kaya Sipil Dağının kuzeybatısında yer almaktadır. Efsanesi ile dikkat çeken kaya yıl içerisinde çok kez ziyaret edilmektedir.

 Efsaneye göre Tantalos’un kızı olan Niobe Manisa’da dünyaya gelmiş ve Tanrıça Leto ile çocuklukları bu bölgede geçer. Daha sonra Thebai Kralı Amphion ile evlenmiş ve 7 kız 7 oğlan çocuğu olmuştur. Çocukluk arkadaşı Leto’nun ise 2 çocuğu olmuş olup Niobe bu durumu sürekli gündeme getirip Letoyu öfkelendirir. Letoda çocuklarına Niobeyi cezalandırmasını emreder ve çocukları da Niobe’nin bütün çocuklarını okla öldürür.  Niobe çocuklarının ccesetinin başında günlerce ağlar. Haline acıyan Leto’nun eşi Tanrı Zeus Niobe’nin haline üzülerek ve ızdırabına son vermek için onu Sipil Dağının eteğinde bir kayaya dönüştürür.

Bu efsane hikâyenin tanık olduğu kayayı yakından görerek gezi rotanıza ekleyebilirsiniz.

9.Yoğurtçu Kalesi

Uzburun Köyü yakınlarında yer alan kale merkeze 20 kilometre uzaklıktadır. Kalenin yapım tarihi kesin olarak bilinememekle birlikte 12. Yüzyıl sonları veya 13. yüzyıl sonlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Kare planlı olan iç kalenin doğu, batı, güney yönlerinin dış surları yıkılmış olsa da kuzey yönü oldukça ihtişamlı görüntüye sahip olup günümüze sağlam olarak ulaşmıştır. Sizlerde bu tarihi kaleyi ziyaret ederek yakından inceleyebilirsiniz.

10.Muradiye Camii ve Külliyesi

Manisa ilinin Sultaniye Semtinde yer alan cami 1583-1592 yılları arasında III. Murat adına yaptırılmıştır. Mimar Sinan’ın eserlerinden olan caminin içerisinde medrese, imarethane ve dükkanlar yer almaktadır. Mimar Sinan’ın 90’lı yaşlarda çizdiği projeye Mimar Mahmut Ağa tarafından başlanmış olup Mahmut Ağa’nın ölümüyle Mimar Mehmet Ağa tarafından tamamlanmıştır. Mimar Sinan da yaşı gereği çizdiği proje tamamlanamadan vefat etmiştir.

Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan külliyede kesme taşından yapılmış ters T planlı cami en dikkat çeken özelliğidir. İki minaresi bulunan caminin iç mekânındaki çini ve süslemeler de görülmesi gereken yerler arasındadır.

Külliye içerisinde yer alan medrese de klasik Osmanlı mimarisi özelliklerini taşımakta olup, cami ve medrese arasındaki avluda Karaosmanoğulların’dan Hüseyin Ağa tarafından 1812 yılında yaptırılan kütüphanede yer almaktadır. Günümüzde Mimar Sinan Çocuk kütüphanesi olarak hizmet veren yapıyı ziyaret ederek çocuklarınızla hem tarihi yapıyı hem de eserleri inceleyebilirsiniz.

İmarethane de medrese ile aynı planda yapılmış olup avluyu U şeklinde saran yemekhane, mutfak ve erzak depoları yer alıyor.

Sizler de bu tarihten izler taşıyan yapıyı ziyaret ederek mimarisini yakından inceleyebilirsiniz.

11.İvaz Paşa Camii

1484 yılında Abdülmüin’in oğlu İvaz Paşa tarafından yaptırılan cami Manisa Merkezde yer almaktadır. Tek minareli olan cami büyük bir kubbe ile örtülü olup caminin yapımında kesme taş ve tuğla kullanılmıştır. Ayrıca caminin son cemaat yeri beş yuvarlak sütun üzerine oturan dört kubbe ile örtülüdür. Ayrıca doğusunda İvaz Paşa’ya ait mezar bulunmaktadır. Edirne’deki üç şerefeli caminin küçük bir örneği olan İvaz Paşa Cami erken dönem Osmanlı-Türk mimarisinin özelliklerini taşımakta olup ziyaret etmeniz gereken yerler arasındadır.

12.Sultan Camii ve Külliyesi

Sultan Süleyman’ın emri üzerine 1522 yılında külliye olarak inşa edilen yapıya sonradan dar-üş şifa ve çifte hamam ilave edilmiştir. İki minareli olan caminin yapımında kesme taş ve tuğla kullanılmış olup Osmanlı mimarisinden izler taşımaktadır.

Ünlü mesir macununun halka saçıldığı cami olması nedeniyle halk arasında ‘Mesir Cami’ olarak da bilinmektedir. Külliyeden günümüze cami, medrese, sıbyan mektebi, dar-üş şifa ve çifte hamam çeşitli onarımlardan geçse de sağlam olarak ulaşmıştır. Sizlerde 16. Yüzyıl Osmanlı mimarisinin ildeki en güzel örneği olan yapıyı yakından inceleyerek ziyaret edebilirsiniz.

13.Çeşnigir Camii

1474 yılında Fatih Sultan Mehmet’in azatlı kölesi Çeşnigir Sinan tarafından inşa edilmiştir. Enine dikdirtgen planlı olan caminin yapımında kesme taş kullanılmış olup orta kısımda bir büyük kubbe ile köşelerde ise küçük eliptik kubbe ile örtülmüştür. Günümüze sağlam olarak ulaşan camiyi ziyaret ederek tarihi mimarisini yakından inceleyebilirsiniz. Ayrıca caminin Batı bitişindeki kare planlı olan küçük kütüphane yer almakta olup Karaosmanoğulların’dan Hacı Sabri Ağa tarafından 1831 yılında yaptırılmıştır.

14.Manisa Merkez Gezilecek Yerler de Son Rotamız; Dilşikar Hatun Camii

Ferhat Ağa ve eşi Dilkişar Hatun tarafından 16. yüzyılda külliye olarak inşa edilmiştir. Cami, imaret sıbyan mektebi ve çifte hamamdan meydana gelen külliyeden günümüze imarethanesi ulaşamamıştır.

1579 yılında inşa edilen cami kare planlı ve kubbesi sekizgen olup kiremitle kaplıdır. Son cemaat yeri sonradan ilave edilen cami zamanla onarımlardan geçmiş ve günümüze ulaşmıştır.

Külliyenin içerisinde yer alan hamam da cami ile aynı tarih yapımlı olup klasik Türk hamam mimarisi özelliklerini taşımaktadır. Sizlerde bu tarihi camiyi ziyaret ederek yakından inceleyebilirsiniz.