İstanbul Gezilecek Yerler – En Çok Gezilen 200 Muhteşem Yer

İstanbul Gezilecek Yerler yazımızda Marmara bölgesinde yer alan İstanbul ilinde Gezilecek Yerler ve rotasını aktaracağız. Yazımıza başlamadan önce İstanbul ile ilgili birkaç genel bilgileri sizlere aktaralım.

İstanbul, Türkiye’nin en çok nüfusa ve en çok göç alan bir ilidir. Ülkenin ekonomik, sosyo-kültürel ve tarihi bakımından ve aynı zamanda dünyada da öne gelen şehirler arasında yer almaktadır. Türkiye’deki önemli bir diğer özelliği ise Asya ile Avrupa arasında köprü görevi görmesidir.

İstanbul günümüzde birçok tarihi ve doğal güzelliğin yer aldığı Türkiye’nin en çok nüfusa sahip ilidir. İstanbul simgesel yapıları, semtler, ünlü caddeleri, sahilleri, parkları, tarihi yapıları ve dini yapıları ile birçok güzelliği bünyesinde barındırmaktadır.

İstanbul Gezilecek Yerler ve Rotası aşağıda yer almaktadır.

SİMGESELER YAPILAR

1.İstanbul Gezilecek Yerler de İlk Rotamız; Galata Kulesi

Galata Kulesi, Bizans Döneminde Cenevizliler tarafından Galata Surlarının bir parçası olarak inşa edilmiştir. Osmanlı Döneminde de bir süre zindan olarak kullanılmış, sonrasında da yangın gözetleme kulesine dönüştürülmüştür. Kule Osmanlı Döneminde birkaç kez tadilattan geçse de 1960’lı yıllarda iyice harap olmuştur. Daha sonra da İstanbul Belediyesi tarafından restore edilerek ziyarete açılmıştır. En sonda 2020 yılında 2020 yılında restore edilmiş ve bu sefer müze olarak kapılarını ziyarete açmıştır.

Müzede yaklaşık 16 yüzyıl boyunca üç büyük imparatorluğa başkentlik yapan İstanbul’un bütün zamanlarını yansıtan eserler sergilenmektedir. İstanbul’daki en yüksek yapılardan olan Galata Kulesi İstanbul’un en güzel panoramik manzaralarına da ev sahipliği yapmaktadır. Galata Kulesine gelerek hem tarih öncesi dönemlerden itibaren yerleşime ev sahipliği yapan İstanbul hakkında eserleri inceleyebilir hem de İstanbul’un bu güzel manzarasını izleyebilirsiniz.

Ayrıca Galata Kulesi UNESCO’nun geçici Miras Listesinde bulunmaktadır.

Galata Kulesi yol tarifi için tıklayınız.

2.Kız Kulesi

Üsküdar’ın simgesel yapılarından olan Kız Kulesi sahilden 200 metre uzaklıkta İstanbul Boğazı’nın ağzında tüm ihtişamı ile konumlanmaktadır. Geçmişi M.Ö 5. Yüzyıla kadar uzanan kule tarih boyunda birçok kez el değiştirmiş, yenilenmiş, onarılmış ve farklı amaçlarla kullanılmıştır.

1995-2000 yılları arasında yapılan detaylı restorasyon sonucunda da bugün ki görünümüne kavuşmuş ve ziyarete açılmıştır. Bugün ki kız kulesinin zemin katı restoran olarak kullanılmaktadır. Etrafı boyunca çevrelenen balkonlu bölüm ise çay içme yeri olarak hizmet vermektedir.

Kız kulesine gelerek isteseniz romantik bir yemek yiyebilir, ardından içini gezebilir, dilerseniz de Üsküdar’ın Boğaziçi’nin ve İstanbul’un eşsiz panoramasını izleyerek güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Kız Kulesi yol tarifi için tıklayınız.

3. İstiklal Caddesi

Tünel Meydanı ile Taksim Meydanı arasında yer alan İstiklal Caddesi İstanbul’un en popüler caddesidir. Hatta 19. yüzyıldan günümüze en popüler cadde olma unvanını korumaktadır. Yaklaşık 1,4 kilometre uzunluğunda olan bu cadde gerek ışıl ışıl ortamı gerekse de arka sokaklarında barındırdığı tarihi yapıları ile uğramanız gereken yerler arasındadır.

İstiklal Caddesi yol tarifi için tıklayınız.

4.Sultanahmet Camii– İstanbul Gezilecek Yerler

Sultanahmet Camii 1609-1617 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Ahmed tarafından Mimar Sedefkâr Mehmed Ağa’ya yaptırılmıştır.

İstanbul’da ki en büyük eserlerden olan Sultanahmet cami medreseler, hünkar kasrı, türbe, arasta, dükkânlar, darüşşifa, sıbyan mektebi, hamam, çeşme, sebiller, imarethane ve kiralık odalardan oluşan bir küliiye idi. Ne yazık ki bu yapılardan bazıları günümüze ulaşamamıştır.

6 minareli olan Sultanahmet Cami gerek dış mimarisi gerekse de iç mimarisi ile dikkat çekmektedir. Özellikle içerisinde barındırdığı 20 binden fazla İznik Çinisi yapıyı gösterişli kılmaktadır.

Sultanahmet Camii yol tarifi için tıklayınız.

5.Ayasofya Camii

Ayasofya Cami aynı yere üç kez inşa edilen bir tarihi eserdir. Günümüze ulaşan Ayasofya ‘Üçüncü Ayasofyadır’. Üçüncü Ayasofya 532-537 yılları arasında Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından yıkılan ilk iki kiliseye göre daha büyük ve görkemli olarak inşa ettirilmiştir. Tarih boyunca savaşlar, isyanlar sebebiyle  tahrip edilen, bakımsızlık nedeniyle bazı kısımları çöken Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet Han’ın fethine kadar sürekli yıkılma tehlikesi geçirmiştir.

Fatih Sultan Mehmet Hanın fethi ile birlikte camiye dönüştürülen Ayasofya’ya büyük özen gösterilmiş, bakım ve onarım faaliyetleri sürekli hale getirilmiş ve Ayasofya eskisinden daha sağlam bir yapıya kavuşturulmuştur.

Ayasofya’nın ilk minaresi de Fatih Sultan Mehmet Han tarafından ahşap olarak inşa edilmiş ve uzun süre faaliyet göstermiştir. 1574 yılında ki tamiratta kaldırılan minare ikinci kez, Sultan II. Bayezid Han döneminde tuğladan inşa edilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet ’den sonra Ayasofya ya en fazla ilgi gösteren Osmanlı padişahlarından olan Sultan II. Selim Han, Mimar Sinan’ı Ayasofya’nın bakım ve onarımı için vazifelendirmiştir. Böylelikle Ayasofya, Mimar Sinan’ın düzenlemelerinden sonra, İstanbul’da yaşanan birçok büyük depreme rağmen bir daha hiç çökmemiştir.

Ayasofya da ilk külliye yapısıda Sultan II. Selim Han için Ayasofya Külliyesi’nin haziresine Mimar Sinan tarafından inşa edilen ilk türbe ile başlanmıştır. Fatih Sultan Mehmet Han ile birlikte her padişah, Ayasofya’yı daha da güzelleştirmiş ve yapılan mihrab, minber, kürsü, minareler, hünkâr mahfili, şadırvan, medrese, kütüphane ve aşhane gibi yapılar Ayasofya’yı bir külliyeye dönüştürmüştür.

481 yıl cami olarak hizmet veren Ayasofya 1930’lu yıllarda restorasyon nedeni ile kapatılmış ve 24 Kasım 1934 yılında  Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye dönüştürülmüştür.

10 Temmuz 2020 yılında da Danıştay tarafından Bakanlar Kurulunun kararı iptal edilmiş ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Ayasofya yeniden ibadete açılmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in emaneti olan ve tekrar ibadete açılan Ayasofya Camii Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları tarafından büyük coşku ve duyguyla karşılanmıştır.

Ayasofya Camii yol tarifi için tıklayınız.

6.Sirkeci Tren Garı

İstanbul Avrupa Yakasının ilk tren garı olan Sirkeci Tren Garı Fatih ilçesinin Hocapaşa Mahallesinde konumlanmaktadır. Abdülhamid Döneminden izler taşıyan garın temeli 11 Şubat 1888 yılı atılmış ve 3 Kasım 1890 da hizmete açılmıştır.

Alman Mimar Jasmund tarafından yapılan gar sahip olduğu mimarisi ile dikkat çekmektedir. Taş ve tuğlalarla örülmüş Bizans stili duvarı, Selçuklu üslubunu yansıtan oymalı kapısı ve at nalı görünümündeki kemerli pencereleri tarihi yapının güzelliğini gözler önüne seriyor.

Sirkeci Tren Garı yol tarifi için tıklayınız.

7.Mısır Çarşısı – İstanbul Gezilecek Yerler

İstanbul’un en eski kapalı çarşılarından birisi olan Mısır Çarşısının inşasına 1597 yılında Sultan III. Murat’ın eşi Safiye Sultan tarafından başlanmış ve uzun bir duraklama yaşasa da Sultan IV. Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından tamamlattırılmıştır.

Eminönü’nde Yeni Camii’nin arkasında konumlanan çarşı aslında Yeni Caminin inşası sırasında camiye gelir getirmesi amacı ile yapılmıştır. Yeni Camii külliyesinin bir parçası olan ve Yeni Cami külliyesinin içerisinde yer alan çarşı toplam 6 bin metrekare alana sahiptir. Mimar Davut Ağa ve Mustafa Ağa tarafından yapılan çarşı 1663-1664 yılında bir törenle açılmıştır.

17. yüzyılda Yeni Çarşı ve Valide Çarşısı isimleri ile anılan yapı 18. yüzyılın ortalarından sonra ‘Mısır Çarşısı’ ismini almıştır. Bu ismi de çarşının içerisinde yer alan dükkânlarda da satılan malların çoğunlukla Mısır’dan gelen mal ve baharatlar olması sebebi ile almıştır.

2013-2018 yılları arasında da detaylı bir restorasyondan geçen çarşı gerek 1664 yılından günümüze dek ulaşan tarihi yapısı gerek de içerisinde barındırdığı envaı çeşit ürünleri ile ziyaret etmeniz gereken yerler arasında bulunmaktadır.

Mısır Çarşısı yol tarifi için tıklayınız.

8.Kapalı Çarşı

Dünya’nın en eski ve en büyük çarşısı olan Kapalı Çarşı Beyazıt, Nuruosmaniye ve Mercan semtlerinin ortasında yer almaktadır. Kapalı Çarşının çekirdeğini oluşturan iki bedesten bulunmaktadır. Bu bedestenlerden biri olan İç Bedesten (Cevahir Bedesteni) Bizans Döneminde, Yeni Bedesten (Sandal Bedesteni) ise Fatih Sultan Mehmet Döneminde yapılmıştır. Asıl büyük çarşı da Kanuni Sultan Süleyman tarafından ahşap olarak inşa edilmiştir.

30 bin 700 metrekare alana yayılan ve yaklaşık 4 bin dükkanın bulunduğu çarşıda çok sayıda ürün yelpazesi bulunmaktadır.

Dünyanın en fazla ziyaret edilen turistlik mekanı olan Kapalı Çarşı verilere göre yılda 91 milyon turist ağırlamaktadır. Sizlerde Kapalı Çarşıya gelerek hem bu tarihi yapıyı yakından inceleyebilir hem de buranın tarihi atmosferi eşliğinde alışverişinizi yapabilirsiniz.

Kapalı Çarşı yol tarifi için tıklayınız.

9. Haydarpaşa Garı – İstanbul Gezilecek Yerler

30 Mayıs 1906 tarihinde yapımına başlanan ve 19 Ağustos 1908 tarihinde bitirilerek hizmete açılan tren istasyonu Bağdat Demiryolu hattının başlangıç istasyonu olması amacıyla inşa edilmiştir. Alman ve İtalyan taş ustalarının birlikte yaptığı istasyon 1917 çıkan bir yangın sonucu büyük hasar görmüştür. Yangın sonrası onarılarak günümüzde ki şeklini almıştır. Günümüze kadar birçok kez hasar gören ve yeniden onarılan istasyon 19 Haziran 2013 yılında tren seferlerine kapatılmıştır.

Haydarpaşa Garı yol tarifi için tıklayınız.

10.İstanbul Gezilecek Yerler Boğa Heykeli

Altıyol da yer alan heykel Kadıköy’ün sembolik yapılarından bire tanesidir. 1864 yılında Fransız heykeltıraş Isidore Jules Bonheur tarafından Bronz olarak yapılan heykel ilk olarak 1865 yılında Paris’te sergilenmiştir. 1867 yılında da Osmanlı padişahı Abdülaziz Paris Evrensel Sergisi’ni ziyaret etmiş ve bu boğa ile birlikte 24 parçalık bir koleksiyon sipariş etmiştir. Heykel günümüze kadar birçok kez yer değiştirmiştir. Beylerbeyi Sarayı, Yıldız Şale Köşkü, Bilezikçi Çiftliği bunlardan bazılarıdır.

Boğa Heykeli günümüzde bulunduğu Altıyola 1987 yılında getirilmiştir.

Boğa Heykeli yol tarifi için tıklayınız.

11.Rumeli Hisarı

Fatih Sultan Mehmet tarafından Boğaziçi’nden geçen gemileri kontrol etmek amacıyla inşa edilen kalenin yapımına 1452 yılının mart ayında başlanmış ve aynı yılın ağustos ayında bitirilerek hizmete açılmıştır. Fetihten sonra önemini kaybeden Rumeli Hisarı 16. Yüzyılda sonra devlet hapishanesi olarak kullanılmıştır. 1746 yılında çıkan yangın sonucu tahrip olan hisar Sultan III. Selim döneminde tamir edilerek onarılmıştır. Daha sonraki zamanlarda da uzun süre boş kalan hisar 1953 yılında yapılan restorasyon sonucu yeniden hayata döndürülmüştür.

Günümüzde müze olarak hizmet veren Rumeli Hisarı dönemin en büyük kule burçlarına sahiptir. Bu kuleler Fatih Sultan Mehmet’in 3 veziri tarafından yaptırılmıştır. Saruca Paşa Kulesi 28 metre, Zağanos Paşa Kulesi 21 metre ve Çandarlı Halil Paşa Kulesi 22 metre yüksekliğe sahiptir.

28 metre yüksekliğinde ki Saruca Paşa Kulesinin ahşap katları, divanhane odası ve hapishane olarak kullanıldığı dönemden kalan grafit yazılar günümüze ulaşabilmiştir.

21 metre yüksekliğinde ki Zağanos Paşa Kulesinde yer alan iki satırlık nesih kitabe ise Boğaziçi’nin ilk Türkçe kitabesi olma özelliğini taşımaktadır.

Orta çağdan günümüze ulaşmış, eşsiz mimari ve manzaraya sahip olan Rumeli Hisarı mutlaka Sarıyer gezi rotanıza eklemeniz gereken yerler arasındadır.

Rumeli Hisarı yol tarifi için tıklayınız.

12. Temmuz Şehitler Köprüsü (Boğaziçi Köprüsü)

Boğaza inşa edilen ilk köprü olmasından dolayı halk arasında Birinci Köprü olarak da bilinen köprü Karadeniz ile Marmara Denizini birbirine bağlayan İstanbul Boğazı üzerinde konumlanmaktadır. Köprünün ayakları Avrupa Yakasında Ortaköy semtinde, Anadolu Yakasında da Beylerbeyi semtinde yer almaktadır.

20 Şubat 1970 yılında yapımına başlanan ve 30 Ekim 1973 tarihinde bitirilerek hizmete açılan köprü ilk açıldığında Dünya’nın dördüncü uzun köprüsüyken, 2012 yılında 21. sıraya gerilemiştir.

Köprünün ismi de 2016 yılında darbe girişimi sonucu köprüde hayatını kaybeden vatandaşlarımız anısına 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değişmiştir.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü (Boğaziçi Köprüsü) yol tarifi için tıklayınız.

13.Fatih Sultan Mehmet Köprüsü

Kavacık ile Hisarüstü arasında yer alan köprü, Boğaziçi Köprüsünden sonra Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan ikinci köprü görevi görmektedir.

29 Mayıs 1985 yılında temeli atılan ve 4 Aralık 1985 yılında inşasına başlanan köprü 3 Temmuz 1988 yılında dönemin başbakanı Turgut Özal tarafından hizmete açılmıştır. Dünya’nın en büyük çelik asma köprüleri arasında 14. Sırada bulunan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü denizden 64 metre yükseklikte yer almaktadır. Ayrıca Ankraj blokları arasındaki uzunluğu 1.510 metre, orta açıklığı 1.090 metre, genişliği de 39 metredir.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü yol tarifi için tıklayınız.

MEYDANLAR

14.İstanbul Gezilecek Yerler; Beyazıt Meydanı

Milattan sonra 393 yılında İmparator Teodosyus tarafından şehrin en büyük meydanı olarak inşa edilen yer o zamanlar ‘Form Tauri Meydanı’ olarak adlandırılırdı. Tarihi yarımada da merkezi bir konumda yer alan meydan tarih boyunca birçok olaya tanıklık etmiştir.

Osmanlı Döneminde siyasi, Cumhuriyet Döneminde de kültürel değere sahip olan meydan bünyesinde Beyazıt Cami, İstanbul Üniversitesi, Sahaflar Çarşısı gibi yapılara ev sahipliği yapmaktadır.

Günümüzde hem Kapalı Çarşıya açılan bir yol olması hemde bu tarihi yapıları içerisinde barındırmasından dolayı yılda çok sayıda yerli ve yabancı turistler tarafından ziyaret edilmektedir.

Beyazıt Meydanı yol tarifi için tıklayınız.

15.Karaköy Meydanı

Karaköy Meydanı Haliç ile boğazın birleştiği noktada yer alan iskelesi ile günün her günü ve her saati canlılığını korumaktadır. Gerek İstanbul’un en önemli ticaret merkezi olması gerekse de yeme içe mekânları ile gezi rotanıza ekleyebileceğiniz yerler arasındadır.

Karaköy Meydanı yol tarifi için tıklayınız.

16.Eminönü Meydanı – İstanbul Gezilecek Yerler

Eminönü Gezilecek Yerlerde ilk rotamız Eminönü Meydanı. Yeni Cami, Mısır Çarşısı, Tarihi Sirkeci Tren Garı gibi tarihi yapıları içerisinde barındıran meydan haftanın her günü ve her saati oldukça yoğundur. Yerli ve yabancı turistlerin İstanbul ziyareti sırasında mutlaka uğradığı yer olan Eminönü Meydan gerek tarihi dokusu gerekse de sahip olduğu yeme içme mekanları ile farklı bir ortama sahiptir.

Sizlerde tekstilden beyaz eşyaya, elektronik cihazlardan kuyumcuya kadar bir çok dükkanın, seyyar satıcının yer aldığı Eminönü Meydanına gelerek ihtiyaçlarınızı karşılayabilir, içerisinde barındırdığı tarihi yapıları ziyaret edebilir ve sahilinde deniz havası alarak yürüyebilirsiniz.

Eminönü Meydanı yol tarifi için tıklayınız.

17.Sultanahmet Meydanı

Fatih ilçesinin Binbirdirek Mahallesinde yer alan Sultanahmet Meydanı tarihi bir meydandır. Bizans İmparatorluğu döneminde Hipodrom, Osmanlı İmparatorluğu zamanında ise Atmeydanı olarak adlandırıldı. O zamanlar meydan içerisinde Roma sirki, Sultanahmet Camisinin olduğu yerde de Büyük Saray yer almaktaydı.

İstanbul’un en önemli turistik tarihi meydanı olan Sultanahmet Meydanı bünyesinde Örme Dikilitaş, Yılanlı Sütun, Theodosius Dikilitaşı ve Alman Çeşmesi gibi yapıları barındırmaktadır.

Sultanahmet Meydanı yol tarifi için tıklayınız.

18.Ortaköy Meydanı

Beşiktaş’a bağlı bir semt olan Ortaköy boğaza nazır meydanı ile dikkat çekmektedir. 1989 ile 1992 yılları arasında Beşiktaş Belediyesi tarafından yapılan düzenlemelerle bugün ki görünümünü alan meydan cıvıl cıvıl bir görünüme sahiptir. Ortaköy Meydana gelerek mekanlarda waffle veya kumpir yiyebilir, kalabalık sokaklarında tur atabilir, hediyelik eşya dükkanlarından sevdiklerinize bir şeyler alabilir yada sahilinde gezerek boğaz havası alabilir ve Ortaköy Camisinin o güzel ışıltısında harika fotoğraflar ekilebilirsiniz.

Ortaköy Meydanı yol tarifi için tıklayınız.

19.Beşiktaş Meydanı – İstanbul Gezilecek Yerler

İstanbul’un en önemli meydanlarından olan Beşiktaş Meydanı yapılan düzenlemelerle oldukça modern ve ferah bir görünüme kavuşmuştur. Heykelden sahile kadar uzanan meydan tamamen yayalara ait olmuş ve araç trafiğine kapatılmıştır.

Sizlerde Beşiktaş Meydanına gelerek Sinan Paşa Cami, Barboros Hayrettin Paşa Türbesi, Anıtı gibi tarihi yapıları ziyaret edebilir, meydandan sahile yürüyüş yapabilir, sevdiklerinizle yeme-içme mekânlarında hoş sohbetli güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Beşiktaş Meydanı yol tarifi için tıklayınız.

20. İstanbul Gezilecek Yerler Taksim Meydanı

Beyoğlu ilçesine bağlı olan Taksim Meydanı İstanbul’un en ünlü meydanlarındandır. İsmini Osmanlı Döneminde Galata-Beyoğlu suyunun taksim edilmesi (dağıtılması) için meydana kurulan Taksim Maksemi’nden almıştır. Bu Taksim Maksemi günümüzde halen meydanda konumlanmaktadır.

Taksim Meydanı Cumhuriyet Döneminde bir meydana dönüşmüş ve böylelikle birçok siyasi ve toplumsal olaya ev sahipliği yapmıştır. Meydan çevresinde barındırdığı yeme-içme mekanları, mağazaları, eğlence mekanları, otelleri ile her yıl birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir.

Taksim Meydanı yol tarifi için tıklayınız.

CADDE VE SOKAKLAR

21.Kamondo Merdivenleri – İstanbul Gezilecek Yerler

Karaköy’de Voyvoda Caddesi(Bankalar Caddesi) ile Banker Sokağı’nın birleşimini oluşturan Komando Merdivenleri ismini dönemin ünlü ve zengin ailesi olan Kamondo Ailesinden almıştır. Aile büyüklerinden Abraham Salomon Kamondo tarafından yaptırılan merdivenlerin yapımı yaklaşık 13 yıl sürmüştür. Zamanla halk arasında Aşıklar Merdiveni olarak adlandırılan bu merdiven aslında Abraham Kamondo tarafından torunları için inşa edilmiştir. Yaptırıldığı yıllarda Avusturya Lisesi’nde eğitimini gören torunları Banker Sokağı’nın diğer ucundaki evlerine varabilmek için uzun ve bir o kadarda yorucu yokuşu çıkmak zorunda kalırlardı. Bunu gören Abraham Kamondo’da torunlarını bu yokuştan kurtarmak amacı ile bu merdivenleri yaptırmıştır. Yani merdivenlerin asıl yapılma amacı bir ‘torun aşkı’ dır.

Kamondo Merdivenleri yol tarifi için tıklayınız.

22.Kiremit Caddesi

Cadde boyunca uzanan, birbirine bitişik rengarenk Balat Evleri, Fatih ilçesine bağlı Balat’ın en popüler yerlerindendir. Balatta birçok ara sokak Kiremit Caddesine çıksada caddeye en kolay ulaşım şekli Vodina üzerindeki Evin Pastanesi’nden yukarı dönmek olacaktır.

Bu arada belirmekte fayda var ki Kiremit Caddesi oldukça yokuştur. O yüzden yanınıza su almadan yola koyulmayın çünkü yokuşları çıkarken bol bol soluklanmanız gerekecek. 

Kiremit Caddesi yol tarifi için tıklayınız.

23.Merdivenli Yokuş

Balat’ın en renkli ve en meşhur yokuşlarından olan Merdivenli Yokuş Unesco projesi kapsamında aslına uygun olarak yenilenmiş pastel renkli Balat evleri, Arnavut kaldırımları ve merdivenli yokuşu ile dikkatleri üzerine çekmektedir. Merdivenli Yokuşa gelerek bu harika Balat Evleri önünde fotoğraf çekilebilir ve merdivenlerde mola vererek soluklanabilirsiniz.

Merdivenli Yokuş yol tarifi için tıklayınız.

24.Soğukçeşme Sokağı

Fatih ilçesinin Sultanahmet Semtinde yer alan sokak Tarihi evlerin bulunduğu küçük bir sokaktır. Ayasofya Müzesi ve Topkapı Sarayı arasında konumlanan sokak günümüzde araç trafiğine kapalıdır.

Sokak ismini, sokakta yer alan III. Selim Dönemi 1800 tarihinde inşa edilen bir Türk çeşmesi olan Soğukçeşmeden almıştır.

Soğukçeşme Sokağı yol tarifi için tıklayınız.

25.İstanbul Gezilecek Yerler Bankalar Caddesi

Karaköy Semtinde Voyvoda Caddesi(Bankalar Caddesi) ile çevresindeki sokakları kapsayan İstanbul’un duyulmuş popüler caddelerinden birisidir. Caddede birçok sigorta şirketi, banka ve finansal işlemlerin yapıldığı şirketler yar almaktadır.

Bankalar Caddesi yol tarifi için tıklayınız.

26.Bağdat Caddesi

İstanbul’un en ünlü caddelerinden olan Bağdat Caddesi günün her saati kalabalıktır. Bünyesinde barındırdığı ünlü restoran zincirleri, kafeleri, yeme içme mekanları, alışveriş dükkanları ile sizlerin hem farklı lezzetleri tatmanıza hem de doyasıya alışveriş yapmanıza olanak sağlıyor.

Bağdat Caddesi yol tarifi için tıklayınız.

27.Sanatçılar Sokağı

Altı yolda yer alan boğa heykelinden Bahariye Yokuşunu çıkıp soldaki ilk sokağa girdiğinizde bu Sanatçılar Sokağına ulaşmış olacaksınız. Ali Suavi Sokak olarak da bilinen bu sokak da sanatçıların eserlerini sergilediği dükkânlar yer almaktadır. Ressamların, heykeltıraşların, sanatçıların eserlerinin bulunduğu bu sokak her sanatseverin uğraması gereken yerler arasındadır.

Sanatçılar Sokağı yol tarifi için tıklayınız.

28.Kadife Sokak

Kadıköy’ün meşhur sokaklarından olan Kadife Sokak Caferağa ve Bahariye arasında konumlanmaktadır. Barlar Sokağı olarak da bilinen bu sokak her ne kadar araç trafiğine kapatılmasa da yayaların çoğunluk olduğu bir sokaktır. Sokakta çok sayıda müzik enstrümanları satan dükkânlar, Retro kıyafet satan mağazalar, yeme-içme ve eğlence mekânları bulunmaktadır.

Kadıköy’ün en kalabalık sokaklarından olan Kadife Sokak hem içerisinde barındırdığı eski evlerle nostaljik bir görüntü sunuyor hem de sahip olduğu mekanlarla gençlerin eğlence duraklarından bir tanesi oluyor.  

Kadife Sokak yol tarifi için tıklayınız.

29.Tellalzade Sokak

Caferağa Mahallesinde yer alan sokak Kadıköy’ün antikacılar sokağı olarak bilinmektedir. Özellikle eski eşyalara ilgi duyanların mutlaka uğraması gereken yerlerden olan bu sokakta antikacı dükkânlarını gezebilir ve beğendiğiniz bir şeyi satın alarak geçmişe özleminizi azda olsa giderebilirsiniz.

Tellalzade Sokak yol tarifi için tıklayınız.

30.Kadıköy Çarşısı

Kadıköy’e gelenlerin mutlaka uğradığı yer olan çarşı mağazalardan, restorana, manavdan balıkçısına kadar bir çok dükkan, mağaza ve mekan yer almaktadır. Kadıköy Çarşısına gelerek hem bütün ihtiyaçlarınızı karşılayabilir hem de eğlenceli ve bol gezili bir gün geçirebilirsiniz.

Ayrıca Kadıköy Çarşısı içinde yer alan Tellalzade Sokağına da uğrayarak antika dükkânlarını ve sahafları gezebilirsiniz.

Kadıköy Çarşısı yol tarifi için tıklayınız.

31.Kuzguncuk Cadde ve Sokakları

İstanbul’un en eski semtlerinden olan Kuzguncukta görülmesi gereken çok sayıda sokak ve cadde yer almaktadır. Tarihi, renkli ve cumbalı ahşap evleri, Arnavut kaldırımlı taş sokakları, karpostallık kapı önleri ile kendisine hayran bıraktıran Kuzguncuk Sokakları mutlaka gezi rotanıza eklemeniz gereken nostaljik yerlerden birisidir.

32.Moda Caddesi

Ünlü Wafflecı Kemal Usta, Dondurmacı Ali Usta gibi mekanların yer aldığı Moda Caddesi Kadıköy’ün ikonik caddelerinden bir tanesidir. Moda iskelesine kadar uzanan bu caddede çok sayıda farklı tasarımlarda butik ve endüstriyel mekânlar yer almaktadır.

Moda Caddesi yol tarifi için tıklayınız.

33.İstiklal Caddesi

Tünel Meydanı ile Taksim Meydanı arasında yer alan İstiklal Caddesi İstanbul’un en popüler caddesidir. Hatta 19. yüzyıldan günümüze en popüler cadde olma unvanını korumaktadır. Yaklaşık 1,4 kilometre uzunluğunda olan bu cadde gerek ışıl ışıl ortamı gerekse de arka sokaklarında barındırdığı tarihi yapıları ile uğramanız gereken yerler arasındadır.

İstiklal Caddesi yol tarifi için tıklayınız.

34.Akaretler Caddesi

Türkiye’nin ilk toplu konut projesi olan Dolmabahçesi Akaretleri (lojmanları) yapımına Akaretler Caddesinde başlanmıştır. Evlerin yapımına 1875 yılında Sultan Abdülaziz döneminde mimar Sarkis Balyan tarafından başlanmıştır. Bu sıra evlerin bir kısmı sarayda çalışan muhafız ve ağaların kalması için lojman olarak tasarlanmış, bir kısmıda kira konutu olarak tasarlanmıştır.

Günümüzde birbirinden güzel mekânların yer aldığı Akaretler Caddesinde güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Akaretler Caddesi yol tarifi için tıklayınız.

PARKLAR

35.İstanbul Gezilecek Yerler Gülhane Parkı

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Topkapı Sarayı’nın dış bahçesi olan ve içerisinde bir koru ve gül bahçelerini barındıran Gülhane Parkı, Alay Köşkü, Topkapı Sarayı ve Sarayburnu arasında konumlanmaktadır.

Cemil Paşa zamanında düzenlenerek 1912 yılında park haline getirilen Gülhane halkın hizmetine açılmıştır. 163 dönüm alan üzerinde yer alan ve iki tarafı ağaçlarla kaplı olan Gülhane Parkı sizlere doğayı, kültürü ve tarihi bir arada sunuyor.

2001-2003 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan restorasyonla yeniden halkın hizmetine açılan park Yarımada’nın en bakımlı en büyük parkı olmuştur.

Alemdar Caddesi’nde ve Saraybununda olmak üzere iki giriş kapısı bulunan Gülhane Parkının, Alemdar Caddesinde ki kapısından girdiğinizde sol tarafta sultanların resmigeçitleri izledikleri Topkapı Müzesi Alay Köşkü ile Ahmet Hamdi Tanpınar Müze Kütüphanesi bulunmaktadır.

İki yanı ağaçlarla kaplı olan Gülhane parkında yol boyunca yürürken sol tarafınızda 2017 yılında hizmete açılan Prof. Dr. Fuat Sezgin ve Dr. Ursula Sezgin Bilimler Tarihi Kütüphanesi ile karşılaşacaksınız.  Kütüphanenin ilerisinde de 24 Mayıs 2008 yılında hizmete açılan Türkiye’de ilk, Dünya’ da da ikinci örneği olan İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi yer almaktadır. Müzenin içerisinde alet, cihaz kopyaları, maket ve model koleksiyonları bulunmaktadır.

Artık Sarayburnu çıkışına doğru yol alırken sağ tarafta yokuşu takip ettiğinizde ise 15 metre yüksekliğinde Gotlar Sütunu görebilirsiniz.

Sizlerde Gülhane Parkına gelerek içerisinde ki müze ve kütüphaneleri gezebilir sonrasında da Gülhane Parkının temiz havası eşliğinde yürüyüşünüzü yapabilir ve yeşil alanlarda oturarak ortamın ve doğanın keyfini sürebilirsiniz.

Gülhane Parkı yol tarifi için tıklayınız.

36.Miniatürk

60 bin metrekare alanı ile Dünya’nın en geniş alana kurulmuş minyatür parkı olan Miniatürk 2 Mayıs 2003 tarihinde ziyarete açılmıştır. İçerisinde Antik Çağdan Roma’ya, Bizans’a, Selçuklu’ya, Osmanlı’ya kadar bu topraklarda iz bırakmış her medeniyetin kültürlerinden günümüze kalan mimarı eserlerin maketleri yer almaktadır. Mimari eserler 1/25 oranında küçültülerek maketlere çevrilmiştir. Miniatürk’te  60’ı İstanbul’dan, 63’ü Anadolu’dan, 13’ü de Türkiye sınırı dışında kalan Osmanlı  coğrafyasından olmak toplam 136 maketin yer almaktadır. Toplam 60 bin metrkare alana sahip olan Miniatürk’ün 15 bin metrekare alanında maketler yer alırken diğer kalan alanlarda çocuk oyun alanı, gezi treni, masal ağacı, açık hava gösteri alanı, restoran, kafeterya, hediyelik eşya, kumandalı tekne, üç yüz araç kapasiteli otopark, mini stadyumda 4 büyükler, satranç ve labirent alanı, Ters Ev ve Türkiye simülasyon helikopter turu yer almaktadır.

Miniatürk yol tarifi için tıklayınız.

37.Moda Sahil Parkı

Sahil şeridinde yer alan Moda parkı gerek yeşil alanı, gerek çocuk alanları gerek de spor alanları ile her yaşa hitap etmektedir.

İki farklı çocuk oyun alanının yer aldığı Moda Sahi Parkında çocularınız doyasıya eğlenirken, sizlerde yürüyüş yapabilir, spor yapabilir yada banklarda oturarak güzel havanın keyfini sürebilirsiniz.

Moda Sahil Parkı yol tarifi için tıklayınız.

38.Caddebostan Dalyan Park

Toplam 146 bin metrekare alana sahip olan park Caddebostan Sahil kıyısında konumlanmaktadır. 21 Temmuz 2005 yılında hizmete açılan park Anadolu Yakasında adeta gençlerin buluşma noktası.

100 dönüm yeşil alan bulunan parkın içerisinde 4 adet çocuk oyun alanı, 4 adet basketbol ve tenis sahası, 2,5 kilometre bisiklet yolu, 2 bin metre suni çimden yapılmış koşu parkuru, iki adet kauçuk tabanlı egzersiz alanı, 40 bin metrekare sert zemin, 1 yüksek aydınlatma sistemi, modern tuvaletler, güvenlik ve destek bürosu, köpek gezdirme alanı ve köpek tuvaleti yer  almaktadır.

Ayrıca park çevresinde de ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz bir çok yeme-içme mekanı bulunmaktadır. Her yaşa hitap eden bu parka gelerek ister arkadaşlarınızla, ister sevdiklerinizle isterseniz de ailecek harika bir gün geçirebilirsiniz.

Caddebostan Dalyan Park yol tarifi için tıklayınız.

39.Göztepe 60. Yıl Parkı

Bağdat Caddesi ile sahil yolu arasında konumlanan park 2013 yılında yapılan düzenlemelerle tematik bir parka dönüştürülmüştür. İçerisinde her yaş çocuk grubu için ayrı ayrı tasarlanmış oyun alan ve ekipmanları, özel tasarım akvaryumları, lale ve gül bahçeleri, doğal gölet, fıskiyeler yer almaktadır.

Her yaşa hitap eden bu parka gelerek doyasıya eğlenebilir ve güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Göztepe 60. Yıl Parkı yol tarifi için tıklayınız.

40.Yıldız Parkı Korusu

Yıldız Sarayı’nın alt kısmında Boğaziçi’ne hâkim bir konumda yer alan Yıldız Parkı Korusu Osmanlı Döneminde Kazancıoğlu ailesinin mülkü idi ve Kazancıoğlu Bahçesi adı ile anılıyordu. Daha sonra bu bahçeler IV. Murat tarafından satın alınmış ve kızı Kaya Sultan’a hediye edilmiştir. Önceleri Yıldız Sarayı’nın arka bahçesi olan yer 1877 yılından sonra genişletilmiş ve 1940 yılından sonra Yıldız Parkı adını almıştır.

Toplam 46 hektar alana yayılan ve içerisinde Çadır Köşkü, Malta Köşkü, Şale Köşkünü barındıran park hem tarihi atmosferi hem de sahip olduğu göleti, havuzu şelalesi, yeşil alanı ile İstanbul’un en etkileyici ve huzurlu alanlarındandır.

41.Maçka Demokrasi Parkı

Kadırgalar Vadisi üzerine kurulu olan park, Dolmabahçe, Maçka, Nişantaşı ve Harbiye’ye kadar uzanan geniş bir alanı kapsar.

İstanbul’un en eski parkları arasında bulunan Maçka Demokrasi Parkının tarihi 19. Yüzyıla kadar dayanmaktadır. Ihlamur, gürgen, kestane, kavak, çınar, meşe, akasya gibi farlı ağaç türlerinin yer aldığı parkta oksijen depolayarak yürüyüş veya koşunuzu yapabilirsiniz. Dilerseniz içerisinde yer alan cafe ve restoranlarda dinlenebilir çocuklar kendileri için ayrılan oyun alanında enerjilerini atabilir. Çocuk oyun alanları, spor alanları, 9 adet yapay havuz, yapay ada, kahvehane, lokanta gibi alanların yer aldığı Maçka Demokrasi Parkında ailecek keyifle vakit geçirebilirsiniz. Hem dinlenip hem eğleneceğiniz hem de tüm haftanın yorgunluğunu atabileceğiniz bir alana sahip olan parkta ayrıca 1993 yılından beri hizmet veren teleferik hattı da bulunmaktadır. Teleferiğe binerek parkı kuş bakışı izleyebilir böylelikle farklı ve güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Maçka Demokrasi Parkı yol tarifi için tıklayınız.

42.Bebek Parkı

Beşiktaş’ın Bebek semtinde yer alan park 1908 yılından bu zamana kadar park olarak hizmet vermektedir. Toplam 16 bin metrekare alana sahip olan park 2008 yılında yapılan düzenlemelerle Türkan Sabancı Bebek Parkı ismini almıştır. 2008 yılında yapılan düzenlemeler İtalyan mimar Ermanno Casasco ve ekibi tarafından yapılmıştır.

Parkta çocuk oyun alanı, yürüme yolu, köpek gezdirme yolu ve 8 bin 800 metrekare yeşil alan bulunmaktadır.

Bebek Parkı yol tarifi için tıklayınız.

43.İstanbul Gezilecek Yerler Taksim Gezi Parkı

İstanbul’un Cumhuriyet Dönemi’nde inşa edilen ilk parkı olan Taksim Gezi Parkı günümüze kadar birçok kez çevre düzenlemesinden geçmiştir. Şu anda parkın ortasında fıskiyeli büyük bir havuz, oturma bankları, yürüyüş yolları ve bolca yeşil alan bulunmaktadır. Sizlerde Taksim Gezi Parkına gelerek ağaçların gölgelediği banklarda oturabilir ve soluklanabilirsiniz.

Taksim Gezi Parkı yol tarifi için tıklayınız.

DOĞAL GÜZELLİK

44.İstanbul Gezilecek Yerler; Atatürk Arboretumu

Belgrad Ormanının güney doğusunda 296 hektar alana sahip olan Atatürk Arboretumu oldukça zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Zengin flora çeşitliliği ile yerli ve yabancı turistlerin her daim ilgisini çeken orman İstanbul Orman Genel Müdürlüğü tarafından işletilmektedir.

Atatürk Arboretumu içerisinde Osmanlı döneminde inşa edilen Kirazlıbent ve 1916 yılında Neşet Hoca tarafından kurulan Türkiye’nin ilk fidanlığı yer almaktadır.

Atatürk Arboretumu sahip olduğu doğası, adım başı hayran bıraktıran güzelliği ile adeta cennetten bir köşe. Pazartesi günü dışında diğer günler 09:00-17:00 arası ziyarete açık olan Atatürk Arboretumu Sarıyer Gezi rotanıza mutlaka eklemeniz gereken yerler arasındadır.

Atatürk Arboretumu yol tarifi için tıklayınız.

45.Belgrad Ormanı

Doğal oluşumlu ağaçlık bir bölge olan Belgrad Ormanları doğusunda İstanbul Boğazı, kuzeyinde de Karadeniz ile sınırdır. Sürüngen, memeli, farklı kuş türleri olmak üzere birçok canlıya ev sahipliği yapan orman Orta Avrupa ve Akdeniz iklimleri arasında geçiş özelliği sağladığından farklı bitki türlerini de bünyesinde barındırmaktadır. Özellikle sapsız meşe ormanda yoğun olarak görülen ağaç türüdür.

Bizans ve Osmanlı döneminde İstanbul’a içme suyu sağlayan en önemli kaynak olan Belgrad Ormanı su varlığı bakımından da oldukça zengindir. Büyüklü, küçüklü birçok akarsuyu bünyesinde barındıran Belgrad Ormanlarına Osmanlı Döneminde bentler inşa edilmiştir. Bu tarihi bentlerden 6 tanesi günümüze ulaşabilmiştir.

Belgrad Ormanları 1956 yılında düzenlenmiş ve mesire ve piknik alanı olarak halkın hizmetine açılmıştır. Belgrad Ormanlarına gelerek pikniğinizi yapabilir, bol oksijenli doğa ile iç içe yürüyüş yapabilir ve güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Belgrad Ormanı yol tarifi için tıklayınız.

46.Atatürk Kent Ormanı

Hacıosman, Derbent, Ferahevler ve Darüşşafaka semtleri arasında yer alan Kent ormanı yaklaşık 1000 dönüm alana sahiptir. İlk ismi Hacıosman Korusu olan yer İBB tarafından yapılan düzenlemeyle 19 Mayıs 2020 tarihinde yeniden açılmış ve Atatürk Kent Ormanı ismini almıştır. İçerisinde 3 göletin bulunduğu kent ormanı yapılan düzenlemelerle ferah ve güzel bir yere dönüşmüştür. Spor alanı, 12 kilometrelik yürüyüş parkuru, çocuk oyun alanı, kafeterya, engelli asansörü, festival alanı, seyir alanı açık otopark, tuvalet, kentsel tarım alanı kent ormanında yer alan mekânlardır.

Atatürk Kent Ormanı gerek sahip olduğu zengin bitki örtüsü ile gerek birçok canlıya ev sahipliği yapması gerek de içerisinde barındırdığı mekânlarla sizin güzel bir gün yaşamanıza olanak sağlıyor.

Atatürk Kent Ormanı yol tarifi için tıklayınız.

47.Emirgan Korusu

Emirgan ile İstinye semtleri arasında yer alan koru toplam 47 hektar alana sahiptir.

Günümüze kadar birçok kez el değiştiren koru ilk olarak 17. yüzyılda Osmanlı padişahı IV. Murad tarafından İranlı Emir Güne Han’a armağan edilmiştir. O dönemde Feridun Bahçeleri olarak bilinen bölge daha sonra Emirgan Korusu ismi ile anılmıştır. 19. yüzyılda da Osmanlı Padişahı Abdülaziz tarafından Mısır Hıdivi İsmail Paşa’ya verilen koruya 1871-1878 yılları arasında 3 köşk inşa edilmiştir. Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk olarak bilinen bu köşklerin 3’ü de günümüze ulaşabilmiştir.

1940 kamulaştırılıp park olarak hizmete açılan koru gerek sahip olduğu muazzam yeşil alanı gerek de içerisinde barındırdığı oyun alanları ile aileler tarafından fazlaca ilgi görmektedir

Ayrıca Emirgan Korusunda her yıl Nisan ayında Lale Festivali düzenlenmektedir. Bu ayda giderseniz rengarenk lalelerle donanan koruda harika fotoğraflar çekilebilirsiniz.

Emirgan Korusu yol tarifi için tıklayınız.

48.Baltalimanı Japon Bahçesi

Türk ve Japon halkları arasındaki barış ve kardeşlik duygularını pekiştirmek ve bu iki ülke arasındaki bağı kuvvetlendirmek amacıyla Japonya’da 2003 yılı Türk Yılı ilan edilmiştir. Hal böyle olunca 2003 yılının Kasım ayında da Türkiye’de Japon Bahçesi kurulmuştur. 

Japon Bahçesinin içerisinde 37 Japon kiraz ağacı, 36 adet akağaç ve 5 adet çam ağacı dikilidir. Bahçenin tam ortasında bir gölet, göletin etrafında taş bahçes ve çay odası yer almaktadır. Ayrıca giriş kapısı, fotoğraflık plaka, tsukubai, japon evi, çardak, davul köprüsü, şelale Baltalimanı Japon Bahçesinde yer alan ve görülmesi gereken şirin yapılardır.

Baltalimanı Japon Bahçesi yol tarifi için tıklayınız.

49.Kilyos Plajları – Sarıyer Gezilecek Yerler

Sarıyer ilçesine bağlı ve eski adı Kumköy olan Kilyos İstanbul’un en iyi beach ve cluplarını içerisinde barındırmaktadır. Özellikle haftasonu kaçamağı yaparak deniz, kum ve güneşin tadını çıkartmak isteyenlerin tercik etmektedir.

Kilyosta yer alan bazı  Beacler;

• Bamboo Beach
• Solar Beach
• Tırmata Beach
• Non Stop Beach
• Burç Beach
• Zuğa Beach
• Milyon Beach Kilyos&Restaurant
• High Beach Club
• Baykuş Plajı
• Suma Beach
• Uzunya Beach
• Gümüş Beach Restauant

50.Büyük Çamlıca Tepesi

Deniz seviyesinden yaklaşık 265 metre yükseklikte yer alan Çamlıca Tepesi İstanbul’un en yüksek noktalarından bir tanesidir. İstanbul Boğazı, Haliç, Adalar, Beyoğlu gibi harika manzaralarına ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca sahip olduğu yemyeşil doğası, rengarenk çiçekleri, tarihi ağaçları, Boğaz manzarası ve bünyesinde barındırdığı Sosyal Tesis ile gün boyu güzel bir vakit geçirmenize olanak sağlamaktadır.

Büyük Çamlıca Tepesi yol tarifi için tıklayınız.

51.Fethipaşa Korusu

Üsküdar ilçesinin Kuzguncuk ve Sultantepe Mahalleleri arasında yer alan koru, ismini I. Abdülhamid ve II. Mahmud dönemlerinde nazırlık, elçilik ve valilik yapan Tophane müşiri Fethi Ahmet Paşa’dan almıştır. 16 hektar alana sahip olan koru uzun yıllar kaderine terkedilerek atıl kalmıştır. Daha sonrada İstanbul Büyükşehir Belediyesine devredilmiştir. Koru içerisinde yer alan iki tarihi köşkte yine İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2003 yılında restore edilmiştir. Bu köşklerin birisi sosyal tesis olarak hizmet verirken, diğer Cemil Meriç’in 1948-1960 yılları arasında kaldığı ev restoren-kafe olarak kullanılmaktadır.

Fethipaşa Korusu 2 adet çocuk oyun alanı, 2 adet spor alanı, 1 basket sahası ve 2 adet süs havuzdan meydana gelmektedir. Koru hem yemyeşil doğası hem de deniz gören manzarası ile hayranlık uyandırmaktadır.

Fethipaşa Korusu yol tarifi için tıklayınız.

52.Validebağ Korusu

Toplam 354 bin metrekare alan üzerine kurulan koru Üsküdar ilçesinin Altunizade Mahallesinde yer almaktadır. Anadolu Yakasının en büyük ikinci korusu olan Validebağ Korusunun tarihi geçmişi 200 yıl öncesine kadar uzanmaktadır.

İlk olarak Sultan III. Selim, annesi Mihrişah Valide Sultan için, Çamlıca eteklerinde yer alan arazide bir bağ evi inşa ettirir. Daha sonra Sultan Abdülmecid’in tahta geçmesi ile yapıyı annesi Bezmialem Valide Sultan’a hediye eder. Bezmiâlem Valide Sultanda bağ evinin çevresini yurt içinden ve yurt dışından getirttiği ağaç ve bitki türleriyle donatarak bir botanik bahçeye dönüştürür. Koru da Vâlide Sultan’a ithafen Vâlidebağı adıyla anılmaya başlar.

1999 yılında da Doğal SİT Alanı ilan edilen koru doğa ve tarihi bir arada sunmaktadır. Sizlerde Validebağ Korusuna gelerek içerisinde yer alan tarihi binaları gezebilir ya da anıt ağaçların ve birçok canlı çeşidinin bulunduğu koruda doğa ile iç içe bir gün geçirebilirsiniz.

Validebağ Korusu yol tarifi için tıklayınız.

53.Nakkaştepe Millet Bahçesi

İstanbul’un ilk Millet Bahçesi olan Nakkaştepe 90 bin metrekare alana sahiptir. İçerisinde 50 bin metrekare boğaz manzaralı mesire alanı, piknik alanları, açık ve kapalı çocuk oyun alanları, doğa kaşif atölyesi, etkinlik çayırı, bitki gösterim alanı, amfi alanı, macera parkuru, zipline, tenis kortu, fitness alanları, yürüyüş parkuru, biyolojik gölet ve şelale,  ahşap köprü, kafe, bay-bayan mescit ve tuvalet yer almaktadır.

Girişi ücretsiz olan parka ailecek gelerek harika bir gün geçirebilir, çocuklarınızda doya sıya eğlenerek bütün enerjilerini atabilirler.

Nakkaştepe Millet Bahçesi yol tarifi için tıklayınız.

54.Kuzguncuk Bostanı

17 dönüm arazi üzerine kurulan bostanda tarım alanları, hobi bahçeleri, meyve bahçeleri, tıbbi, aromatik bitki alanları, mesire alanı, amfi alanı, yürüyüş yolları, çocuk oyun alanı, basketbol sahası yer almaktadır. Ayrıca 100 küçük parselin bulunduğu bostan, Kuzguncuk sakinlerinin tarım yapmasına da imkan sağlamaktadır.  Bu parseller her yıl Üsküdar Belediyesi tarafından semt sakinleri arasından kurayla belirlenmektedir.

Sizler de Kuzguncuk Bostanına gelerek hobi bahçelerinde doğa ile içe içe bir gün geçirebilir, çocuklarınızın toprakla iç içe olmasını sağlayabilir ve harika fotoğraflar çekerek günü sonlandırabilirsiniz.

Kuzguncuk Bostanı yol tarifi için tıklayınız.

55.Otağtepe-Fatih Korusu

Otağtepe olarak da bilinen Fatih Korusu Beykoz’un Kavacık Semtinde yer almaktadır. 1997 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından çevre düzenlemesi yapılan koru 31 Mayıs 2000 tarihinde ziyarete açılmıştır. Erguvan ağacı, meşe, nilüfer, manolya, lale, atkestanesi gibi yaklaşık 15 bin 300 bitki türünü içerisinde barındırmaktadır. Ayrıca alanda 10 bin metrekare yürüyüş yolu, 27 bin metrekare çim alanı ve seyir terasları da bulunmaktadır.

Fatih Korusu özellikle sahip olduğu manzarası ile hayranlık uyandırmaktadır. Boğazın en güzel gözüktüğü yerlerden olan koru Beykoz gezi rotanıza eklemeniz gereken yerler arasındadır. Belirtmekte fayda var ki Fatih Korusu 09:00-19:30 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Otağtepe-Fatih Korusu yol tarifi için tıklayınız.

56.Mihribat Korusu-İstanbul Gezilecek Yerler

Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde Mısırlı Abbas Halim Paşa’nın kızı Rukiye Hanıma yüz görümlüğü olarak hediye edilen koru yüzyıllarca padişahları ve sultanları ağırlamıştır.

Yaklaşık 210 bin metrekare alan üzerine kurulan koru Ortaköy sahili, Rumeli Hisarı, İstin Koyu gibi eşsiz manzaralara ev sahipliği yapmaktadır. Günümüzde restaurant, cafe, özel davet ve organizasyon hizmeti veren yalının içerisinde çocuk oyun alanı, yürüyüş parkuru, anfi tiyatro, otopark gibi alanlarda bulunmaktadır. Mihribat korusuna gelerek boğazın eşsiz manzarası eşliğinde güzel bir yemek yiyebilir, yürüyüşünüzü yapabilir ve güzel bir günü sonlandırabilirsiniz.

Mihribat Korusu yol tarifi için tıklayınız.

57.Beykoz Korusu

150 dönüm alana sahip olan Beykoz Korusu Boğaziçi korularının en büyüklerinden bir tanesidir. Beykoz ile Paşabahçe arasındaki sırtlardan başlayarak Riva’ya kadar devam eden koruda iki büyük mağara, beş havuz ve bir adet saray kalıntısı mevcuttur.

Beykoz Korusu sahip olduğu boğaz manzarası, temiz havası, asırlık ağaçları ve muhteşem doğası ile sizlerin güzel bir gün geçirmenize olanak sağlıyor. Ayrıca içerisinde 2006 yılından beri hizmet veren Beykoz Sosyal Tesisleri de yer almaktadır. Dilerseniz burada güzel bir kahvaltı ile güne başlayabilir ve daha sonra manzaranın, doğanın keyfini sürebilirsiniz.

Beykoz Korusu yol tarifi için tıklayınız.

58.Karlıtepe Mesire Alanı

Yaklaşık 220 bin metrekare alana sahip olan mesire alanı Beykoz’un Gümüşsuyu Bölgesinde bulunmaktadır. Özellikle İstanbul’da 3 köprünün en yüksekten izlendiği yer olması ile dikkatleri üzerine çeken mesire alanı sahip olduğu manzarası ile hayranlık uyandırmaktadır. İçerisinde piknik alanları, seyir terasları, yürüyüş parkurları, bisiklet yolları, spor alanları, 2 amfi tiyatro, engelli çocuklarımızın oyun haklarını koruyan 1 adet engelsiz parkı yer almaktadır.

Karlıtepe Mesire Alanına gelerek manzara eşliğinde pikniğiniz yapabilir, temiz havasında yürüyüşe çıkabilir ve seyir teraslarında İstanbul’un doyumsuz manzarasını izleyebilirsiniz.

Karlıtepe Mesire Alanı yol tarifi için tıklayınız.

59.İstanbul Kelebek Çiftliği

Türkiye’nin ilk kelebek çiftliği olan İstanbul Kelebek Çiftliğine giderek 20 dakika süren bir sinevizyon gösterisi ile kelebeğin hikayesini öğrenebilir böylelikle hem eğlenceli hem bilgili bir gün geçirebilirsiniz. Bu sinevizyon gösterisi sizlere kelebeğin biyolojik yapısı, kamuflaj ve “metamorfoz” ve yaşam döngüsü konusunda bilgiler sunmaktadır. Bu gösteriyi bitirdikten sonra rehberler eşliğinde iklim kontrollü kelebek serasında gezebilir ve kelebeğin yaşam döngüsüne ait her aşamaya canlı canlı şahitlik edebilirsiniz.

Serayı gezdikten sonra da tesis içerisinde yer alan Obur Tırtıl Cafe’de dinlenerek bir şeyler atıştırabilirsiniz.

İstanbul Kelebek Çiftliği yol tarifi için tıklayınız.

60.Yuşa Tepesi

Beykoz’un Anadolu Kavağında yer alan Yuşa Tepesi denizden 201 metre yükseklikte yer almaktadır. İstanbul’un denize yakın en yüksek tepelerindendir.  Tepede Hz. Yuşa Türbesi ve Camisi yer almaktadır.

Yuşa Tepesi’nde Hz. Yuşa Peygamberin gömülü olduğu rivayet edilmektedir. Hz. Yuşa Peygamberin nerede yattığı tam olarak bilinemediğinden 17 metrelik alan koruma altına alınarak türbeye çevrilmiştir.

Tepede ilk mescit ise 1755 yılında Osmanlı döneminde Sadrazam 28. Çelebizade Mehmet Sait Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bu mescitin yanması sonucu 1863 yılı Sultan Abdülaziz döneminde aslına uygun restore edilerek yeniden ibadete açılmıştır.

Yuşa Tepesi tarihin ilk zamanlarından beri kutsal kabul edilmiştir. Daha önceki zamanlarda Zeus tapınağına ve Hagios Michael kilisesine ev sahipliği yapmış, ancak bu yapılar deprem nedeni ile günümüze ulaşamamıştır.

1990-2000 yılları arasında da tepeye şadırvan, görevli lojmanları, kültür evi, kütüphane, yemekhane, gibi sosyal ve kültürel amaçlı yapılar inşa edilmiştir.

Yuşa tepesi gerek Hz. Yuşa’nın türbesinin bulunması gerek de sahip olduğu manzarası ile her yıl çok sayıda ziyaretçi ağırlamaktadır.

Yuşa Tepesi yol tarifi için tıklayınız.

61.Göksu Deresi

Anadoluhisarı semtinde, kalenin hemen yanında boğaza dökülen Göksu Dere, Göztepe’nin güney yamaçlarından inen sel yataklarının birleşmesiyle oluşmaktadır.

Sizlerde Göksu Deresine gelerek dere kenarında yer alan restoranlarda kahvaltı yapabilir ve farklı lezzetleri tadarak manzaranın keyfini sürebilirsiniz. Ayrıca Göksu Deresini çevreleyen asırlık çınar ağaçları ve kış aylarında dahi yemyeşil kalan bitki örtüsü de derenin güzelliğine güzellik katmaktadır.

Göksu Deresi yol tarifi için tıklayınız.

62.Değirmençayırı Şelalesi

Şile Merkeze 33 kilometre mesafede yer alan şelale 8 metre yükseklikten süzülmektedir. 8 metre yüksekliğe 30 metre genişliğe sahip olan bu şelale özellikle eşsiz manzarası ile sizleri kendisine hayran bıraktırıyor. Değirmençayırı Şelalesine gelerek trekking yapabilir, harika fotoğraflar çekilebilir ve bu güzel manzaranın keyfini sürebilirsiniz.

Değirmençayırı Şelalesi yol tarifi için tıklayınız.

63.Hacıllı Şelalesi

Şile Ağva Semtine bağlı Hacıllı Köyü’nde yer alan şelale sahip olduğu manzarası ve doğasıyla sizleri kendisine hayran bıraktırıyor. Hacıllı Şelalesine gelerek ister kamp kurarak doğa ile iç içe bir gün geçirebilir, ister şelalenin buz gibi suyunda serinleyebilir, isterseniz de kamp sandalyelerine oturarak yukardan süzülen şelalenin sesi eşliğinde çayınızı yudumlayabilir ve manzaranın keyfini sürebilirsiniz.

Hacıllı Şelalesi yol tarifi için tıklayınız.

64.Şile Saklıgöl

Şile Merkeze 8 kilometre mesafede Kamandere Köyü sınırları içerisinde yer alan Saklı Göl manzarası ve doğası ile sizleri kendisine hayran bıraktırıyor.

Saklıgöle gelerek göl kenarında konumlanan restoranında kahvaltınızı yapabilir veya yine göl kenarında yer alan masalarda ister pikniğinizi ister mangalınızı yapabilirsiniz. Kahvaltınızı veya yemeğinizi yedikten sonrada göl kenarında doğa yürüyüşüne çıkabilir ve harika fotoğraflar çekilebilirsiniz.

Şile Saklıgöl yol tarifi için tıklayınız.

65.Değirmenburnu Tabiat Parkı

Yaklaşık 100 dönüm alan üzerine kurulu olan tabiat parkı içerisinde barındırdığı çocuk oyun alanı, piknik alanları, kum plajı, çardaklar, yağmur barınakları, mini market, cafe ve restoranları ile hem eğlenmenize hem de dinlenmenize olanak sağlamaktadır.

Sizlerde Değirmenburnu Tabiat Parkı’na gelerek piknik yapabilir, bisiklete binebilir, yüzebilir ya da cafe ve restoranlarında manzara eşliğinde yemeğinizi yiyerek, kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Ayrıca konaklamak isteyen ziyaretçiler içinde park dışında bir otel bulunmadır.

Değirmenburnu Tabiat Parkı yol tarifi için tıklayınız.

66.Sedef Adası

Adaların yerleşime açık en küçük ve en az bilinen adası olan Sedef Ada sessizlik ve sakinlik isteyenlerin tercih ettiği yerler arasındadır. Adada üç adet plaj yer almaktadır. Bunlardan ilki hem plaj hem de restoran olarak hizmet veren Elio Sedef Beach, diğeri yine hem restoran hem plaj olarak hizmet veren Sedef Liya, sonuncusu da ücretli bir halk plajı olan Sedef Adası Plajıdır.

Sedef Adası yol tarifi için tıklayınız.

SAHİLLER

67.İstanbul Gezilecek yerler Kireçburnu Sahili

Leyla ile Mecnun dizisinde İsmail ile Mecnu’nun birbirine el salladığı ve herkesin hafızasına kazınan ‘O gemi bir gün gelecek İsmail Abi’ repliğinin yaşandığı yerdir Kireçburnu Sahili.

Diğer sahillere nazaran daha sakin olan Kireçburnu Sahili yürüyüş yapmak, oturup kafa dinlemek ve manzaranın keyfini çıkartmak için harika bir yer.

Kireçburnu Sahili yol tarifi için tıklayınız.

68.Moda Sahili

Boğaz havasını alarak yürüyebileceğiniz, sevdiklerinizle gün batımını izleyebileceğiniz bir yer olan moda sahili, içerisinde bir çok mekan barındırmaktadır. Sahil boyunca uzanan Moda Parkı ve Yoğurtçu Parkı arkadaşlarınızla güzel vakit geçirebileceğiniz yerler arasındayken, sahilde yer alan Tarihi İskele de farklı lezzetleri tadabileceğiniz bir mekanlar arasında bulunmaktadır.

Moda Sahili yol tarifi için tıklayınız.

69.Bostancı Sahil

Bostancı Sahile gelerek sevdiklerinizle hoş sohbet vakit geçirebilir, yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir, banklarda oturarak gün batımını izleyebilirsiniz. Dilerseniz de sahil çevresinde yer alan cafe ve restoranlarda farklı lezzetleri tadarak manzaranın keyfini sürebilirsiniz.

70.Suadiye Sahil

Uzun sahil şeridi ve huzurlu ortamı ile her yaşa hitap eden Suadiye sahil sevdiklerinizle hoş sohbet vakit geçirebileceğiniz, yürüyüş yapabileceğiniz, banklarda oturarak gün batımını izleyebileceğiniz bir ortama sahiptir. Suadiye Sahile gelerek ailecek harika vakitler geçirebilirsiniz.

Suadiye Sahil yol tarifi için tıklayınız.

71.Caddebostan Sahili

Anadolu Yakası’nın en güzel sahillerinden olan Caddebostan Sahili sahip olduğu yeşil alanı, plajı, oturma bankları, yürüyüş ve bisiklet yolları ile her zaman canlılığını korumaktadır.

Caddebostan Sahiline gelerek, sahil boyu uzanan yürüyüş yolunda sporunuzu yapabilir, martı veya bisiklet kiralayarak tur atabilir, yeşil alanlarda oturarak pikniğinizi yapabilir, plajına girebilir, sevdiklerinizle hoş sohbet vakit geçirebilir ve gün batımını izleyerek bu muhteşem günü sonlandırabilirsiniz.

Caddebostan Sahili yol tarifi için tıklayınız.

72. Beylerbeyi Sahili

Beylerbeyi Sahili kamp sandalyelerinizi alarak balık tutabileceğiniz, sahil boyu yürüyerek boğaz havasını içinize çekebileceğiniz, sevdiklerinle hoş sohbet banklarda oturabileceğiniz bir ortama sahiptir.

Beylerbeyi Sahili yol tarifi için tıklayınız.

73.Çengelköy Sahil

Boğaz manzarasının en güzel seyredildiği yerlerden olan Çengelköy Sashil harika manzaralara ev sahipliği yapmaktadır. Çengelköy Sahile gelerek yürüyüşünüzü yapabilir, boğaza nazır cafelerde oturarak muhteşem boğaz manzarasını izleyebilir veya sevdiklerinizle gün batımını izleyerek harika anılar biriktirebilirsiniz.

Gerek ambiyansı, gerek manzarası ile hayranlık uyandıran Çengelköy Sahil gezi rotanıza eklemeniz gereken yerler arasındadır.

Çengelköy Sahil yol tarifi için tıklayınız.

74.Salacak Sahili

Üsküdar’a gelenlerin mutlaka uğradığı bu sahil tarihi yarımadanın en güzel manzarasına sahip olup ayrıca eşsiz gün batımının yaşandığı en güzel yerlerdendir.  Sizde Kız kulesi manzaralı Salacak Sahilin de sevdiklerinizle hoş sohbet eşliğinde yürüyebilir veya kayalık ve banklarda oturarak gün batımını izleyebilirsiniz.

Salacak Sahili yol tarifi için tıklayınız.

75.Kuzguncuk Sahili

İstanbul’un en güzel ve en huzurlu sahillerinden birisi olan Kuzguncuk Sahil harika manzaralara ev sahipliği yapmaktadır. Kuzguncuk Sahile gelerek yürüyüşünüzü yapabilir, deniz kokusunu içinize çekerek gün batımını izleyebilir ve sevdiklerinizle harika anılar biriktirebilirsiniz.

Gerek sahip olduğu manzarası gerek ambiyansı ile hayranlık uyandıran Kuzguncuk Sahil gezi rotanıza eklemeniz gereken yerler arasındadır.

Kuzguncuk Sahili yol tarifi için tıklayınız.

TARİHİ YAPILAR

76.İstanbul Gezilecek Yerler; Beyazıt Kulesi

Fatih ilçesinin Beyazıt Semtinde konumlanan kule ilk olarak 1749 yılında yangınları gözetlemek ve haber vermek amacıyla ahşap olarak inşaedilmiştir.  

1756 yılında ki Cibali yangınında yanan ve 1826 yılında yeniden yapılan kule ne yazık ki yeniçeri ayaklanmasında tekrar yanmıştır. Daha sonra kule üçüncü kez 1828 yılında Sultan II. Mahmud zamanında, Senekerim Balyan’ın mimarlığı altında tekrar yapılmıştır. İlk olarak 85 metre yükseklikte yapılan kule günümüzde yapılan ilavelerle 118 metreye çıkmıştır. Nöbet, işaret ve sancak katları olmak üzere 3 bölümden meydane gelen kulenin içerisinde 180 basamak bulunmaktadır.

1997 yılında başlayan restorasyon çalışmaları ile günümüzde ki şeklini alan ve İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü’nün içerisinde bulunan kule şu anda yangın gözetleme, meteoroloji ve yol durumunu bildirmek amacıyla kullanılmaktadır.

Beyazıt Kulesi yol tarifi için tıklayınız.

77.Sahaflar Çarşısı

Beyazıt da konumlanan tarihi sahaflar çarşısında eski ve yeni bir çok kitap satılmaktadır. Sizlerde Osmanlı Döneminden beri hizmet veren sahaflar çarsısında kitapları inceleyebilir ve kitaplığınıza yeni bir kitap ekleyebilirsiniz.

Sahaflar Çarşısı yol tarifi için tıklayınız.

78.Yılanlı Sütun

Sultanahmet Meydanında yer alan Yılanlı Sütun, İstanbul’un klasik döneminden günümüze kadar ulaşmış en eski büyük boyutlu anıtıdır. Bir Antik Yunan anıtı olan Yılanlı Sütun bronzdan yapılmış olup, birbirine dolaşmış üç piton yılanın tasvir etmektedir. Günümüzde Yılan Sütununa ait yılan kafalarının ne yazık ki ikisi kayıp, üçüncüsü de İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergilenmektedir.

Anıt, MÖ 479 yılında Pers ordusu karşısında birleşen Yunan kent devletlerinin kazandığı zafer anısına yapılmıştır. Anıt, önce Delphi’deki Apollo mabedine daha sonra 324 yılında da İmparator Konstantin tarafından İstanbul’a getirilmiştir.

Yılanlı Sütun yol tarifi için tıklayınız.

79.Örme Dikilitaş

Kim tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinemeyen Örme Dikilitaş, VII. Constantinus tarafından tamir ettirilmiş bu yüzden Constantinus Sütunu olarak da bilinmektedir. 32 metre yüksekliğe sahip olan örme dikilitaş farklı ölçülerdeki taşların yontulmasıyla yapılmıştır.

Sütun, Constantinus tarafından tamir edildikten sonra, sütunun üzerini babası I. Basileios’un savaştaki başarılarını tasvir eden kabartmalarla kaplamıştır. Ancak bu kabartmalar İstanbul’a Latinlerin yapmış olduğu istila sırasında söküldüğü ve para basmak amacıyla eritildiği ileri söylenmektedir. Sütun Constantinus oğlu Romanos tarafından daha güzel bir görüntüye kavuşturulmuştur.

Sultanahmet Meydanın da Yılanlı sütunun yanında yer alan Örme Dikilitaş özellikle tarih severlerin dikkatini çekmektedir.

Örme Dikilitaş yol tarifi için tıklayınız.

80.Theodosius Dikilitaş

İlk olarak M.Ö 15. yüzyılda Mısır firavunu III. Thutmose tarafından yaptırılmış olan dikilitaş Karnak tapınağının yedinci pilonunun güneyine dikilmiş daha sonra M.S 357 yılında Roma imparatoru II. Constantius tarafından İskenderiye (Mısır) şehrine getirtmiştir. M.S 390 yılında da İmparator I. Theodosius tarafından gemi ile İstanbul’a getirterek şimdiki yerine dikilmiştir.

Sultanahmet Meydanında Yılanlı Sütunun yanında yer alan Theodosius Dikilitaş bir Antik Mısır dikilitaşı olup Asvan granitinden yapılmıştır. İlk yapıldığında ki yüksekliği 30 metre olan ancak nakliye ve dikilme sırasında bir kısmı tahrip olan dikilitaşın günümüzde ki yüksekliği 18,45 metredir.

Theodosius Dikilitaş yol tarifi için tıklayınız.

81.Sultan III. Ahmet Çeşmesi

Topkapı Sarayı’nın giriş kapısı ile Ayasofya arasında konumlanna çeşme 1728 yılında Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın önerisiyle III. Ahmed tarafından Mimar Ahmet Ağa’ya yaptırılmıştır. Perayton isimli bir Bizans çeşmesinin yerine inşa ettirilen çeşme Türk rokoko tarzının en güzel örneklerindendir. 

Dikdörtgen planlı, köşelerinde sebilleri yer alan çeşmenin üzeri ahşap saçaklı bir çatı ile örtülmüştür. Çeşme hem mimarisi hem de süslemeleri ile dikkat çekmektedir.

Sultan III. Ahmet Çeşmesi yol tarifi için tıklayınız.

82.Galata Köprüsü

Haliç üzerinde yer alan köprü Eminönü ile Karaköy’ü birleştirmektedir. İstanbul’un simgesel yapılarından olan köprü ilk 1845 yılında inşa edilmiştir. 1863, 1875 ve 1912 yıllarında onarılan köprü ne yazık ki 1992 yılında yanmış ve böylelikle adı da Tarihi Galata Köprüsü olmuştur.

Daha sonra yeniden inşa edilen köprü 1994 yılının Aralık ayında hizmete açılmıştır. 490 metre uzunluğunda olan Galata Köprüsünün 80 metrelik kısmı açılabilmekte ve böylelikle baskül köprü görevi de görmektedir. . Dünya’da üzerinden tramvay geçen nadir köprülerden olan Galata Köprüsü görülmesi gereken simgesel yapılardandır.

Galata Köprüsü yol tarifi için tıklayınız.

83.Baba Cafer Kulesi (Zindanı)

5. yüzyılda inşa edilen kule Bizans ve Osmanlı Döneminde zindan olarak kullanılmıştır. 1834 yılında da zindan uygulamasından hapishane uygulamasına geçilmesinden dolayı kapatılmıştır. Normalde 3 katlı olan zindan dan günümüze ufak bir bölümü ulaşabilmiştir. Bu bölümde zindanın en alt katı olan ve içerisinde Baba Cafer’in türbesinin bulunduğu bölümüdür. Buraya gelerek hem tarihi yapıyı yakından görebilir hem de türbe ziyareti yapabilirsiniz.

Baba Cafer Kulesi (Zindanı) yol tarifi için tıklayınız.

84.Salt Galata

Bankalar Caddesi’nde yer alan Salt Galata Alexandre Vallauri tarafından tasarlanmış ve 1892-1999 yılları arasında Osmanlı Bankası’nın genel Müdürlük binası olarak hizmet vermiştir. Günümüzde ise sergi, program, arşiv ve yayın koleksiyonlarını bir araya toplayan Salt Araştırma yer almaktadır. Ayrıca Türkiye’nin ilk özel Banka Müzesi olan Osmanlı Banka Müzesi ’de bu yapının içerisinde yer almaktadır.

Salt Galata yol tarifi için tıklayınız.

85.Karaköy Palas – İstanbul Gezilecek Yerler

1910 yılında inşa edilen yapı İstanbul doğumlu Mimar Guilio Mongeri tarafından yapılmıştır. Bina ilk dört katlı olarak düşünülmüş, daha sonra üç ayrı kuruluş tarafından kullanılma koşulu binanın tasarımını değiştirmiştir. İstanbul’un anıt binalarından olan bu yapı Bizans dönemi mimarisinden izler taşımakta ve özellikle ince işçilikle yapılmış süslemeler ile dikkat çekmektedir.

Karaköy Palas yol tarifi için tıklayınız.

86.Fransız Geçidi

Karaköy’ün Kemankeş Mahallesinde yer alan geçit Galata Mumhanesi Sokak ile Kemankeş Caddesini birbirine bağlamaktadır.1860 yılında inşa edilen geçit 1988 yılında da tarihi eser olarak ilan edilmiştir. Günümüzde neoklasik tarzda inşa edilmiş binalara ev sahipliği yapan geçitte ayrıca bir çok kafe ve dükkânda yer almaktadır.

Fransız Geçidi yol tarifi için tıklayınız.

87.Tarihi Moda İskelesi

1916-1917 yılları arasında Mimar Vedat Tek tarafından inşa edilen iskele uzun yıllar faaliyet göstermiştir. Hatta başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İsmet İnönü, Irak Kralı Faysal, İran Şahı Rıza Pehlevi gibi önemli kişiler iskeleyi ziyaret etmişlerdir.

Ne yazık ki 1986 yılında önce yolcu azlığından vapur seferleri kaldırılmış, sonra da uzun bir süre kaderine terkedilmiştir.

2000 yılında tarihi iskelenin kurtulması ve yeniden topluma kazandırılması için çalışmalar başlatılmış, 1 Temmuz 2001 yılında da bitirilerek yeniden hizmete açılmıştır.

İskele günümüzde restoran-cafe olarak hizmet vermektedir. Sizlerde Tarihi Moda İskelesine gelerek boğaz manzarası eşliğinde kahvaltınızı yapabilir ya da sevdiklerinizle hoş sohbet eşliğinde çayınızı yudumlayabilirsiniz.

Tarihi Moda İskelesi yol tarifi için tıklayınız.

88.Bostancı İskelesi

1912-1913 yılları arasında yığma kagir olarak inşa edilen iskelenin üstünde küçük bir kubbe bulunmaktadır. Bostancı İskelesi,  Adalar hattı vapurlarının başlangıç noktası olduğundan kıyının önemli iskeleleri arasında yer almaktadır. 1978 ve 2006 yılında onarımdan geçen iskelenin sudan yüksekliği 1,5 metredir.

Bostancı İskelesi yol tarifi için tıklayınız.

89.Moda Nostaljik Ring Tramvay Hattı

1 Kasım 2003 yılında hizmete açılan hatta 11 istasyon yer almaktadır. 2 bin 600 metre uzunluğunda ki bu hat Kadıköy Meydanından başlayarak Bahariye Caddesinden geçer ve Moda Caddesi üzerinden de Kadıköy’e geri gelir. Toplam 8 adet tramvay aracının işlediği hat, hem Moda ve Kadıköy sakinlerinin semt içi ulaşım gereksinimlerinin karşılar hem de görüntüsü ile semte nostaljik bir hava katar.

90.Süreyya Opera Binası

1924 yılında yapımına başlanan ve 6 Mart 1927 yılında bitirilerek hizmete açılan bina Süreyya İlmen (Paşa) tarafından yaptırılmıştır.

Bahariye Caddesi üzerinde konumlanan bu bina, Süreyya İlmen tarafından opera, tiyatro ve balo salonu olarak tasarlansa da 2005 yılında sinema olarak işletilmiştir.

Yaklaşık 80 yıllık bu tarihi bina Kadıköy Belediyesi tarafından alınarak restore edilmiş ve 27 Ekim 2007 yılında Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası olarak hizmete açılmıştır. Anadolu Yakası’nın birinci, Türkiye’nin de altıncı Opera Binası olan Süreyya Operası özellikle sanatseverlerin mutlaka ziyaret etmesi gereken yerler arasındadır.

Süreyya Opera Binası yol tarifi için tıklayınız.

91.Ragıp Paşa Köşkü

Köşk, 1906 yılında Ragıp Sarıca Paşa tarafından Prusyalı mimar August Carl Friedrich Jasmund’a yaptırılmıştır. Perili Köşk olarak da bilinen yapı 27 dönümlük bahçenin ortasında konumlanmaktadır. İlk yapıldığında binaya ek selamlık binaları, havuz binaları, müştemilat da yapılmış ancak o yapılar günümüze ulaşamayarak yıkılmıştır.

Bodrum kat olmak üzere 4 kattan meydana gelen köşk kâgirden yapılmıştır. Hatta binanın cepheleri dahil ahşap kaplıdır.

Dış mimarisi kadar iç mimarisi ile de dikkat çeken yapının tavanlarında yer alan süslemeler sizleri kendisine hayran bıraktırmaktadır. Ayrıca köşkün içerisinde yer alan her bir mermer İtalya’dan, döşeme parkeleri de Viyana’dan getirilmiştir.

Ragıp Paşa tarafından ilkbahar ve sonbahar aylarında kullanılan köşk paşanın vefat etmesi ile birçok kez el değiştirmiştir.

Günümüzde ziyarete kapalı olan bu tarihi köşk, dışardan da olsa görülmeye değer bir güzelliktedir.

Ragıp Paşa Köşkü yol tarifi için tıklayınız.

92.Ahmet Fethi Paşa Yalısı

Yalının kim tarafından ve ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinemese de Fethi Paşa’dan önceki sahibinin İsmet Bey olduğu düşünülmektedir. Fethi Paşa’nın yalıyı satın alması ile onun adıyla anılan yalı günümüzde halen onun soyundan gelen kişilerin mülkiyetinde bulunmaktadır.

Günümüze kadar çeşitli onarımlardan geçen yalı iki katlı olup 16 oda ve iki büyük sofadan oluşmaktadır. Ahmet Paşa Yalısı mimarisi ile görmeniz gereken eserler arasında bulunmaktadır.

Ahmet Fethi Paşa Yalısı yol tarifi için tıklayınız.

93.Mihrimah Sultan Camii

Kanuni Sultan Süleyman tarafından kızı Mihrimah Sultan için Mimar Sinan’a yaptırdığı cami Üsküdar’da iskele meydanında yer almaktadır. Mimar Sinan’ın erken dönem eserlerinden olan caminin kubbesi on metre çapındadır. Tek şerefeli iki minaresi, mukarnaslı mihrabı ve mermerden minberi ise klasik mimarinin en güzel örneklerindendir.

Mihrimah Sultan Camii yol tarifi için tıklayınız.

94.Çamlıca Camii

29 Mart 2013 yapımına başlanan ve 3 Mayıs 2019 bitirilerek hizmete açılan Çamlıca Cami, Cumhuriyet tarihinin en büyük camisidir. Toplam 57 bin 500 metrekare alana sahip olan caminin 6 minaresi bulunmaktadır. Ayrıca cami külliyesinde, müze, sanat galerisi, kütüphane, 8 sanat atölyesi, bin kişilik konferans salonu ve 3 bin 500 araç kapasiteli otopark yer almaktadır.

Mimar Hayriye Gül Totu ve Bahar Mızrak tarafından tasarlanan cami Mimar Sinan’ın klasik Osmanlı-İslam mimarisinden esinlenerek yapılmıştır.

95.Milli Parklar Kuş Gözlem Kulesi

Sarıyer ilçesinde yer alan kule Orman Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilmiş ve 14 Kasım 2015 yılında ziyarete açılmıştır. Avrupa Standartlarına eş bir Kuş Gözlem kulesi olan yapının tamamı ahşap olup 30 metre yüksekliğe sahiptir. Özellikle kuş gözlem uzmanı hocalar, kuş gözlemine gönül vermiş sivil toplum kuruluşu gönüllüleri ve kuş gözlemine ilgi duyan yerli ve yabancı turistler tarafından ilgi görmektedir.

300 metre uzunluğunda ki bir yürüyüş parkuru sonucunda kuleye ulaşabilir ve kuş gözlemi yaparak harika fotoğraflar çekebilirsiniz.

Milli Parklar Kuş Gözlem Kulesi yol tarifi için tıklayınız.

96.Beylerbeyi Sarayı

1863-1865 yılları arasında Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılan yapı toplam 3 bin metrekare alana sahiptir.

Bodrum kat ile birlikte üç kattan oluşan Beylerbeyi Sarayı’nda 23 oda ve 6 salon yer almaktadır. Mabeyn ve Haremlik olmak üzere iki ana yapıdan oluşan sarayda deniz köşkleri, tüneli, set bahçeleri, Sarı Köşk, Mermer Köşk ve Ahır Köşk gibi farklı amaçlara hizmet eden ek yapılarda bulunmaktadır.

Beylerbeyi Sarayı ilk inşa edildiği günden beri hep yazlık bir saray olarak kullanılmıştır. Ayrıca saray tarih boyunca üst düzey devlet misafirlerine tahsis edilen bir Devlet Misafirhanesi olarak da kullanılmıştır. Buda saraya devletin konukevi niteliğini de kazandırmıştır. Fransız İmparatoru III. Napolyon’un eşi İmparatoriçe Eugénie, Avusturya İmparatoru Franz Joseph, Alman İmparatoru II. Wilhelm, Karadağ Prensi Nikola Beylerbeyi Sarayında konuk olan bazı önemli isimlerdir.

Beylerbeyi Sarayı yol tarifi için tıklayınız.

97.Adile Sultan Sarayı

İlk olarak Sultan Abdülmecit’in kız kardeşi Adile Sultan tarafından 1856 yılında yazlık olarak kullanılmak için satın alınan yapı dada sonra 1861 yılında Sultan Abdülaziz tarafından yeniden yaptırılmıştır.

Adile Sultan yaşamı boyunca yoksullara yardım eden, eğitim konularına ilgili olan birisiydi. Bu yüzden de sarayı 1899 yılında kız okulu olmak üzere Milli Eğitime bağışlamıştır. Uzun süre kız okulu ve bir süre de Kandilli Kız Lisesi olarak kullanılan saray, 1986 yılında çıkan bir yangın sonucu hasar görmüş ve Sakıp Sabancı tarafından yeniden restore edilmiştir.

Adile Sultan Sarayı gerek altın varak işlemeli, yüksek tavanlı, ferah ve tarihi dokuyu taşıyan görkemli iç salonları sizleri kendisine hayran bıraktırırken, düğün, mezuniyet, kokteyl, öğle, akşam ve gala yemekleri, toplantı, konferans ve seminer gibi özel ve kurumsal davetler düzenlemenize de olanak sağlamaktadır.

Ayrıca bir zamanlar Hababam Sınıfı filmlerine de ev sahipliği yapan Adile Sultan Sarayı içerisinde Hababam Sınıfı Müzesini de barındırmaktadır. Adile Sultan Sarayına gelmişken Hababam Sınıfı Müzesine uğramalı ve o ambiyansı yakından hissetmelisiniz.

Adile Sultan Sarayı yol tarifi için tıklayınız.

98.III. Ahmet Çeşmesi – İstanbul Gezilecek Yerler

1728 yılında III. Ahmet tarafından annesi Emetullah Rabia Gülnuş Sultan adına yaptırılan çeşme ilk olarak boğazdan gelip geçen yolcuların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, deniz kenarına inşa edilmiş, meydan düzenlemeleri sırasında da çeşme ve haziresi sökülerek bugünkü yerine taşınmıştır.

Günümüzde Üsküdar’ın İskele Meydanın da yer alan ve İstanbul’un en güzel çeşmelerinden olan III. Ahmet Çeşmesi dört yüzlü olup som mermerden inşa edilmiştir. Çeşmenin köşelerinde gömme halinde işlenmiş burma sütuncuklar yer alırken, muslukların yanlarında da içlerinde güller bulunan kabartma vazolar ve geometrik şekiller bulunmaktadır.

Tüm ihtişamı ile günümüze ulaşan çeşme sahip olduğu tarihi mimarisi ile görmeniz gereken eserler arasındadır. 

III. Ahmet Çeşmesi yol tarifi için tıklayınız.

99.Hıdiv Kasrı

1907 yılında Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarafından İtalyan mimar Delfo Seminati’ye yaptırılan kasır Beykoz’un Çubuklu sırtlarında konumlanmaktadır. Toplam 270 dönüm arazi içine inşa edilen Hıdiv Kasrı ‘Art Nouveau’ tarzında yapılmıştır. Ayrıca kasır hem İstanbul Boğazını seyreden bir kulesi hem de buharla çalışan ilk asansöre sahip olmasıyla dikkat çekmektedir.

Kasrın ana girişinin ortasında mermerden yapılmış bir çeşme ve bunu takip eden çeşme ve havuzları yer almaktadır. Tavanları vitray ile kaplı olan Hıdiv Kasrının giriş katında şömineli bir salonu bulunurken, bir üst katta daire şeklinde iki büyük yatak odası iç tuvaleti ve banyoları yer almaktadır.

1937 yılına kadar Hıdiv Abbas Hilmi Paşa ailesinin mülkiyetinde olan kasır, bu tarihten sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınmış ve kamulaştırılmıştır. 1984 yılında ise Türkiye Turing Otomobil Kurumu adına Çelik Gülersoy tarafından restore edilmiş ve Hıdiv Kasrı bir ara otel olarak kullanılmıştır. 1994-1996 yılında ikinci bir restorasyona tabi tutulan kasır İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki ile Beltur A.Ş.’ ye devredilmiştir.

Günümüzde lokanta ve sosyal tesis olarak hizmet veren yapıya giderek hem farklı lezzetleri tadabilir hem de kasrın mimarisini yakından inceleyebilirsiniz.

Hıdiv Kasrı yol tarifi için tıklayınız.

100.Beykoz Mecidiye Kasrı – İstanbul Gezilecek Yerler

1845 yılında Mısır Valisi Mehmed Ali Paşa tarafından Sultan Abdülmecid’e armağan edilmek için yaptırılmaya başlanan kasrın inşaatı Mehmed Ali Paşa’nın 1849 yılında vefat etmesi üzerine oğlu Mısır Valisi Said Paşa tarafından 1854 yılında tamamlanmıştır. Beykoz Sarayı olarak da bilinen Mecidiye Kasrı İstanbul’un en eski kasırlarındandır.

Sultan Abdülaziz tarafından özellikle yazları sık sık ziyaret edilen kasır yapıldığı ilk zamanlarda bir biniş kasrı olarak kullanılmış, daha sonra ki zamanlarda da günlük konaklamalar ve resmi ağırlamalar için de kullanılan bir yere dönüşmüştür.

Simetrik kare plan üzerine inşa edilen kasır iki kattan oluşmaktadır. Hem iç hem dış mimarisi ile hayranlık uyandıran kasır XX. ve XXI. yüzyılları arasında farklı amaçlarla hizmet veren kasır son olarak 23 Aralık 1997 yılında Milli Saraylara bağlanmıştır.

2010-2016 yılları arasında yapılan restorasyon sonucu da bugün ki görünüme kavuşan kasır 2017 yılından beri müze-saray olarak hizmet vermektedir.

Beykoz Mecidiye Kasrı yol tarifi için tıklayınız.

101.Nişangah

Beykoz’un Anadolu Hisarı Semtinde bulunan nişangah,1811 yılında Sultan II. Mahmut adına dikilmiştir.

II. Mahmut padişah okçularının en başarılı isimlerinden bir tanesidir. Yaşamı boyunca birçok kez rekor atışta gerçekleştirmiştir. Bu rekor atışlar ise 1225 gez (808,5 m), 1228 gez (810,48m) ve 1219 gez (804,54 m) den oluşmaktadır. 

Nişangah yol tarifi için tıklayınız.

102.Anadolu Feneri

Bir sahil kasabası olan Anadolu Feneri ismini içerisinde barındırdığı fenerden almıştır. Hem Beykoz’un hem köyün simgesel yapılarından olan fener buraya gelenlerin ilk olarak gezi rotasına eklediği yerlerdendir.

Anadolu Feneri sahip olduğu boğaz manzarası ve doğal güzellikleri ile İstanbul’un gürültülü hayatından uzaklaşarak keyifli ve sakin bir gün geçirmek isteyenlerin tercih ettiği yerlerdendir.

Anadolu Feneri yol tarifi için tıklayınız.

103.Anadolu Hisarı Kalesi

1395 yılında Yıldırım Beyazıt tarafından Göksu Deresinin İstanbul Boğazına döküldüğü yerde inşa edilmiştir. Beykoz’un Anadoluhisarı semtinde yer alan yapı iç kale, dış kale ve surlardan meydana gelmektedir.

Anadolu Hisarı gerek sahip olduğu manzarası, gerek doğası gerek de mimarisi ile doğa ve tarihi bir arada sunuyor. Anadolu Hisarına gelerek manzaranın keyfini çıkartabilir, yapının mimarisini yakından izleyebilir ve Anadolu Hisarı iskelesinin çevresi ve meydanında yer alan cafe ve restoranlarında soluklanarak çayınızı, kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

104.Dolmabahçe Sarayı

Beşiktaş Gezilecek Yerler yazımızın ilk durağı olan Dolmabahçe Sarayının yapımına 13 Haziran 1843 yılında başlanmış ve 7 Haziran 1856 yılında tamamlanarak ziyarete açılmıştır. 110 bin metrekare alanı ile İstanbul’un en büyük üçüncü sarayı olan Dolmabahçe Sarayı hem boğaza nazır muhteşem manzarası, hem görkemli mimarisi hemde içerisinde barındırdığı eserlerle mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerler arasındadır. Müzenin oda ve salonlarda yer alan halıları, çini sobaları, inovatif kristal eserleri gibi birçok değerli eser dönemin yaşayış ve geleneklerine dair bilgiler sunmaktadır.

Dolmabahçe Sarayı yol tarifi için tıklayınız.

105.Yıldız Sarayı

Yıldı bahçelerinde yer alan ilk yapı III. Selim’in validesi Mihrişah Sultan tarafından yaptırılmıştır. Saray en görkemli günlerini de II. Abdülhamid döneminde yaşamıştır. II. Abdülhamid tahta çıktıktan 7 ay sonra buraya taşınmış ve Yıldız Kasırları bu dönemden sonra ‘Yıldız Saray-ı Hümayunu adını almıştır.

II. Abdülhamid Yıldız Sarayını yönetim merkezi olarak seçmiş ve 33 yılını burada geçirmiştir. Sarayın her ayrıntısı ile özel olarak ilgilenen II. Abdülhamid saray kompleksini yıldan yıla genişletmiş ve zamanla yapının yüzölçümünü 500 metrekareye ulaştırmıştır. Modern ve sade bir mimariye sahip olan sarayda hükümdar ile memurlar arasında ki mesafeyi koruyan bir anlayış benimsenmiş ve ona göre inşa edilmiştir. 1909 yılında saraydan ayrılmak zorunda kalan II. Abdülmecit 1912 yılında İstanbul’a geri dönmüş ancak geri kalan zamanını Beylerbeyi Sarayı’nda geçirmiştir.

II. Abdülhamid döneminde devletin yönetim merkezi olan saraya zamanla birçok yapı ve tesis eklenmiştir. Basımevi, fotoğraf atölyesi, resim galerisi, tiyatro, müzik stüdyosu, gözlemevi, ufak müzeler bunlardan bazılarıdır. Sarayın içinde ise çini ve porselen üretimini yapılacağı bir çini fabrikası kurulmuş böylelikle saray geleneksel kültürün yaşatıldığı bir üretim merkezine dönüşmüştür.

Yıldız Sarayı yol tarifi için tıklayınız.

106.Çırağan Sarayı

1863 yılında yapımına başlanan Çırağan Sarayı 1871 yılında tamamlanarak kullanıma açılmıştır. Sarayın yapımında Dünyanın dört bir yanından nadide mermerler, portifler, sedefler getirilmiştir.  Doğu mimarisi stilinden yapılan saray 14 Haziran 1910 tarihinde Meclis-i Mebusan olarak kullanılmıştır. Hatta bu dönemde sarayda II. Abdülhamit’in büyük sanat koleksiyonundan Rembrandt ve Ayvazovski’nin eserleri yer almıştır.

19 Ocak 1910 yılında çıkan yangın sonucu ne yazık ki II. Abdülhamid’in değerli koleksiyonu, çok değerli antikalar ve V. Murat Kütüphanesi kül olmuştur. Zamanla farklı amaçlarla kullanılan saray detaylı bir restorasyondan geçmiş ve 1990 yılında otel, 1992 yılında da tarihi Çırağan Sarayı ziyarete açılmıştır.

Çırağan Sarayına gelerek sarayın tarihi mimarisi eşliğinde güzel bir kahvaltı ile güne başlayabilir veya harika bir akşam yemeği ile günün yorgunluğunu atabilirsiniz.

Çırağan Sarayı yol tarifi için tıklayınız.

107.Ihlamur Kasrı

Osmanlı Döneminde Padişahların günübirlik dinlenmek amacı ile ziyaret ettikleri Ihlamur Kasrı Neo-Barok tarzda inşa edilmiştir. XIX. Yüzyıl Osmanlı yapılarının en güzel örnekleri arasında olan Ihlamur Kasrına 1791 yılında Sultan III. Selim tarafından farklı havuz ve sofalar yaptırılmıştır. I. Abdülhamid, III. Selim ve II. Mahmud tarafından da sıklıkla ziyaret edilen kasır ayrıca padişahların atış ve talim yeri olmuştur. Hatta günümüzde dahi bazı nişan taşları görülmektedir. Taşların üzerine sultanlar tarafından atılan atışların tarihleri ve dereceleri yazmaktadır.

Ihlamurda günümüze ulaşan yapılar Sultan Abdülmecit tarafından 1849 ile 1855 yılları arasında o dönemin ünlü mimarı ve saray yapılarının baş kalfası olan Karabet Balyan’a yaptırılmıştır. Bahçe düzenlemeleri ise Dolmabahçe Sarayı’nın peyzaj çalışmalarını yapan Alman Bahçıvanlar tarafından yapılmıştır. Merasim Köşkü ve Maiyet Köşkü olmak üzere iki yapıdan oluşan Ihlamur kasrı toplam 24.724 metrekare alana sahiptir.

Merasim Köşkü süslü bir görünüme sahipken, Maiyet Köşkü daha sade ve geleneksel bir görünüme sahiptir. İki köşkte Barok dönemi mimari özelliklerini taşımaktadır.  Günümüzde Merasim Köşkü müze olarak hizmet vermektedir. Maiyet Köşkünün bahçesi de oturma ve dinleme yeri olarak faaliyet göstermektedir.

1966 yılında Milli Saraylara devredilen Ihlamur Kasrı bugün ki görünümünü 1987 yılında tamamlanan restorasyon sonucu almıştır.

Ihlamur Kasrı yol tarifi için tıklayınız.

108.Beşiktaş İskelesi

Günümüzde ki iskele binası 1913 yılında Mimar Ali Talat Bey tarafından yapılmıştır. Zaman içerisinde birkaç kez onarından geçen iskele detaylı olarak 1987 yılında yenilenmiştir. İskeleden Adalar, Üsküdar, Kadıköy, Küçüksu ve Rumelikavağı seferleri düzenlenmektedir.

Beşiktaş İskelesi yol tarifi için tıklayınız.

109.Barboros Hayrettin Paşa Anıtı – İstanbul Gezilecek Yerler

Barbaros Hayrettin Paşa anıtı türbesinin bulunduğu meydanda yer almaktadır. 1944 yılında inşa edilen anıt bronz dökümden yapılmıştır. Beşiktaş’ın sembol yapılarından olan bu anıt ayrıca Cumhuriyet Dönemi meydan anıtları arasında en büyüklerinden bir tanesidir.  

Barboros Hayrettin Paşa Anıtı yol tarifi için tıklayınız.

110.Galatasaray Lisesi

Beyoğlu’nun tam ortasında yer alan bu yapı 1481 yılında II. Beyazıt tarafından ilk Enderun Mektebi olarak kurulmuştur.

19. Yüzyıl başlarında da ülke, içinde bulunduğu sıkıntılı süreçleri toparlamak adına modern müesseseler açma kararı alınmıştır. Bu kararlar arasında Enderun Mektebi kapatılmış ve gerekli düzenlemelerin ve yeni eğitici kadroların oluşturulmasıyla yapı 1838 yılında Tıp Mektebi’ne dönüştürülmüştür.

II. Mahmut ve Tanzimat devirlerinde eğitim alanında yapılan değişikler nedeni ile yapı 1 Eylül 1868 tarihinde Mekteb-i Sultan-i adı altında eğitimine devam etmiştir. O dönemde Fen Bilimleri ağırlıklı dersler Fransızca, Sosyal Bilimli ağırlıklı derslerde Türkçe okutuluyordu.

Saltanat kaldırıldıktan sonrada 1923 yılının Ağustos ayı yapı ‘Galatasaray Lisesi’ adını almıştır.

Galatasaray Lisesi gerek Osmanlı Döneminde gerekse de Cumhuriyet Döneminde önemli eğitim kurumu olarak faaliyetini sürdürmüştür. 1930’lu yıllarda da Atatürk’ün Liseyi dört defa ziyaret etmesi buraya verdiği önemi ve değeri göstermekteydi. Galatasaray Lisesi her zaman için ülkenin önde gelen eğitim kurumu olmuştur.

Galatasaray Lisesi yol tarifi için tıklayınız.

111.Tarihi Pera Palece Hotel

1892 yılında inşasına başlanan otel 1895 yılında bitirilerek hizmete açılmıştır. Açıldığı günden bu yana başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere sanatçılar, yazarlar, yönetmenler, oyuncular gibi birçok ünlü ismi ağırlamıştır. Pera Palece Hotel 126 yıllık geçmişi ile Osmanlının çöküşüne, Cumhuriyetin kuruluşuna, savaşlara, göçlere tanıklık etmiştir. Ayrıca otel Osmanlı Sarayları dışında elektrik verilen ilk yapı olması, ilk elektrikli asansörün ve ilk kar sıcak suyun bu yapıda olması oteli ilklerin yaşandığı bir mekan yapmıştır. Bu lüks imkânlar sayesinde de Dünya’da herkesin ilgisini çekmiştir.

Ayrıca Pera Palece Hotel’de Mustafa Kemal Atatürk’ün kaldığı 101 numaralı oda da doğumunun 100. Yılında müzeye dönüştürülmüştür. Odanın içerisinde Mustafa Kemal Atatürk’ün kişisel eşyaları sergilenmektedir.

Gerek sahip olduğu muhteşem Haliç manzarası, gerek müze-otel statüsünde olması gerekse de tarihi geçmişi ile ziyaret etmeniz gereken yerler arasındadır.

Tarihi Pera Palece Hotel yol tarifi için tıklayınız.

112.Cumhuriyet Anıtı

1928 yılında İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica’ya yaptırılan anıt Taksim Meydan’ında yer almaktadır. 2,5 yılda bitirilen anıtın yapımında taş ve bronz kullanılmıştır. Yaklaşık 84 ton ağırlığında ki bu anıt İtalya’dan İstanbul’a gemi ile getirilmiştir. Anıtın çevre düzenlemesi de Giulio Mongeri tarafından yapılmış ve 8 Ağustos 1928’de halka açılmıştır. Anıtın kuzey tarafı milli mücadeleyi, güney tarafı da Türkiye’nin modern çehresini yansıtmaktadır.

Cumhuriyet Anıtı yol tarifi için tıklayınız.

113.Şile Kalesi

Bizanslılardan kalma Ocaklı Ada’nın üzerinde konumlanan kale şilenin simgesel yapılarındandır. Denizden gelebilecek saldırıları önceden görebilmek için yapılan kalenin yüksekliği yaklaşık 12 metredir. 4 katlı olan Şile Kalesi Ada yüzeyinde oluşan kireç taşları ile inşa edilmiştir.

Bizans ve Osmanlı Döneminde gözetleme amaçlı kullanılan kale 2015 yılında geçirdiği restorasyonla günümüzde ki şeklini almıştır.

Şile Kalesi yol tarifi için tıklayınız.

114.Ağva Deniz Feneri

Ağva Plajı ve Yeşilçay deresinin Karadeniz ile buluştuğu yerde konumlanan Deniz Feneri gerek mimari yapısıyla gerek de sahip olduğu manzarası ile gezi rotanıza ekleyebileceğiniz yerler arasındadır.Şile Gezilecek Yerler – En Popüler 50+ Yer; yazımızı okumak için tıklayınız.

115.Heybeliada Sanatoryumu

1924 yılında Atatürk’ün talimatı ile Heybeliada’nın güney tarafında ki Çamlimanı Mevkiinde kurulmuştur. Türkiye’nin ilk sanatoryumu olan bu yapı ilk 16 yataklı olarak kurulmuştur. Hatta hastanede İsmet İnönü, Rıfat Ilgaz gibi ünlü isimlerde tedavi görmüştür. 1999 depreminde büyük hasar gören yapı ayakta kalmaya çalışsa da 30 Eylül 2005 tarihinde tamamen hizmete kapatılmıştır.

Günümüze bakımsız olarak ulaşmış bu yapı değerlendirilmesi gereken yerler arasında bulunmaktadır.

Heybeliada Sanatoryumu yol tarifi için tıklayınız.

116.Büyükada Reşat Nuri Güntekin Evi

3 katlı pembe pervazlı dış cephesi bulunan yapı ünlü Türk romancısı Reşat Nuri Güntekin’in ailesi ile birlikte yaşam sürdürdüğü evdir.

Reşat Nuri Güntekin Evi yol tarifi için tıklayınız.

117.Splendit Palas

Yapı 1908 yılında Sakızlı Kasım Paşa tarafından Kaludi Laskaris Kalfa’ya otel olarak inşa ettirilmiştir.  Ahşap üslupla inşa edilen otel yapıldığından bu yana aynı ailenin mülkiyetindedir. Türkiye’de 1. Derece tarihi eser statüsünde yer alan otelde 60 oda ve 9 süit yer almakta olup, odalarınçoğunluğu deniz manzaralıdır.  Ayrıca bünyesinde ki restoranında da Türk ve Dünya mutfağından lezzetler sunmaktadır.

Splentis Palas Otel gerek gerek tarihi ve kültürel mirası gerekse de lüks konforu ile ziyaret ederek konaklayabileceğiniz bir yapıdır.

Splendit Palas yol tarifi için tıklayınız.

MÜZELER

118.İstanbul Gezilecek Yerler; Türkiye İş Bankası Müzesi

Bugün ki müze binası ilk olarak 23 Eylül 1892’de İstanbul Postanesi olarak inşa edilmiş ve 20 Şubat 1928 yılında Türkiye İş Bankası’nın İstanbul Şubesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. 1950’li yıllarda şubenin ismi Yenicami Şubesi olmuş ve 2004 yılına kadar bu isimle hizmet vermiştir.

Yapılan restorasyonun ardından 14 Kasım 2007 yılında müze olarak ziyarete açılan tarihi yapı üç kattan oluşmaktadır. Müzenin birinci katında farklı dönemlere ait daktilo, hesap makinesi, kumbara, promosyon malzemeleri, reklam filmleri, İş Bankası’na ait zengin arşivden toplumsal ve iktisadi hayatı yansıtan belge ve fotoğraflar yer alırken, giriş ve bodrum katında da Şube döneminden kalma sabit olarak bulunan tarihi bankolar, ana kasa ve kiralık kasa daireleri bulunmaktadır.

Girişi ücretsiz olan müze Pazartesi günü hariç haftanın 6 günü 10:00-17:00 arası ziyarete açıktır.

Türkiye İş Bankası Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

119.Balat Oyuncak Müzesi

Balat Semtinde 1000 metrekarelik tarihi bir binada ziyarete açılan müze yaklaşık 50 yıllık bir koleksiyonun sonucunda meydana gelmiştir.  Geçmişten günümüze birçok oyuncağın yer aldığı müze her yaş grubuna hitap etmektedir. İçerisinde yer alan gerek sınırlı ve özel üretilmiş oyuncaklar, gerek tarihi eskilere dayanan oyuncaklar, gerek yeniçağımızın oyuncakları Dünya’nın çeşitli bölgelerinden toparlanmıştır.

Balat Oyuncak Müzesine gelerek sergi alanında oyuncakları gezerek ailecek güzel bir gün geçirebilir yada atölye çalışmalarına katılarak özel el emeği bir oyuncağa sahip olabilirsiniz.

Balat Oyuncak Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

120.Dimitri Kandemir Müzesi-Merdivenli Mektep Sokak

Boğdan Prensi Dimitri Kantemir’in yaşamını sürdürdüğü ev Fatih Belediyesi tarafından ‘Fener ve Balat Semtlerinin Rehabilitasyon Programı” çerçevesinde restore edilerek müzeye dönüştürülmüştür. Dimitri Kandemir Müzesi Balat da Vodina Caddesi üzerinde konumlanmaktadır.

Sizler buraya gelerek hem müzeyi gezebilir hem de altında ki rengârenk kafesinde arkadaşlarınızla hoş sohbet vakit geçirebilir ve  harika fotoğraflar çekilebilirsiniz.

Dimitri Kandemir Müzesi-Merdivenli Mektep Sokak yol tarifi için tıklayınız.

121.Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı

14 Nisan 1990 yılında İstanbul’un Haliç-Fener semtinde tarihi bir binada hizmete açılan Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı Türkiye’nin ilk ve tek kadın merkezli arşiv ve kütüphanesidir.

İçerisinde Özel Arşivler, Kadın Örgütleri ve Örgütlenmeleri, Efemera, Gazete Kupür, Afiş, Görsel, Nadir Eserler, Sözlü Tarih, Kitap, Süreli Yayın, Tez, Makale, Sanat Eserleri, Kadın Yazarlar, Kadın Sanatçılar ve İşitsel başlıkları adı altında 16 koleksiyon bulunmaktadır.

Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı yol tarifi için tıklayınız.

122.Topkapı Sarayı Müzesi

İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in isteği üzerine 1460 yılında yapımına başlanan saray 1478 yılında tamamlanmış, 19. yüzyıla kadar yapılan ek yapılarla da genişletilmiştir. 

İstanbul’un ikonik yapılarından olan Topkapı Sarayı Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasında kalmaktadır. Doğu Roma akropolü üzerindeki 700 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulmuş olan Topkapı Sarayı, avlular etrafına sıralanmış Dış Saray, İç Saray ve Harem olmak üzere üç grupta toplamaktadır. Topkapı Sarayı, Fatih Sultan Mehmet’ten Sultan Abdülmecid’e kadar yaklaşık 400 yıl imparatorluğun idare, eğitim ve sanat merkezi; padişahların da evi olarak kullanılmıştır. Daha sonra saray halkının Dolmabahçe Sarayı, Yıldız Sarayı ve diğer saraylarda yaşamaya başlaması ile birlikte Topkapı Sarayı boşaltılmış ama hiçbir zaman değerini kaybetmemiştir.

3 Nisan 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle müzeye dönüştürülen Topkapı Sarayı, Cumhuriyet’in ilk müzesi, Dünyanın da en büyük saray müzesi olma özelliğine sahiptir. Topkapı Sarayı yapıları, mimarisi, koleksiyonları ve sahip olduğu 300.000 arşiv belgesi ile ziyaret etmeniz gereken yerler arasında bulunmaktadır.

Topkapı Sarayı Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

123.Türk ve İslam Eserleri Müzesi

Müze ilk Mimar Sinan’ın en önemli yapılarından olan Süleymaniye Cami külliyesinin içerisinde imaret binasında yer almaktaydı. 19. Yüzyılın sonlarında müze çalışmaları başlanan ve 1913 yılında tamamlanan müze 1914 yılında  “Evkaf-ı İslâmiye Müzesi” (İslâm Vakıfları Müzesi) ismi ile ziyarete açılmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra da bugün ki Türk ve İslam Eserleri Müzesi ismini almıştır. Uzun süre Süleymaniye Külliyesi imaret binası içerisinde yer alan müze 1983 yılında Sultanahmet Meydanı’nın batısında konumlanan İbrahim Paşa Sarayı’na taşınmıştır.

İbrahim Paşa Sarayı sultan sarayları haricinde günümüze ulaşabilen tek özel saraydır. Tarihi sarayın içerisinde yer alan müzede İslam dünyasının değişik ülkelerinde meydana getirilmiş ender sanat eserleri, taş ve pişmiş toprak, ahşap işlemeler, metal ve seramik objeler, cam eşyalar, el yazma kitaplar, 13 ve 20. yüzyıllara ait el işi Türk halıları örnekleri, 13. yüzyıl Selçuklu halıları ile  birkaç asrın Türk günlük yaşamı ve eserleri sergilenmektedir.

Türk ve İslam Eserleri Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

124.İstanbul Arkeoloji Müzeleri – İstanbul Gezilecek Yerler

Türkiye’nin ilk müzesi olan İstanbul Arkeoloji müzeleri, Çinili Köşk Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Arkeoloji Müzesi olmak üzere üç ana birimden oluşmaktadır.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri içerisindeki en eski yapı Çinili Köşk’tür. Osmanlı dönemi sivil mimari örneklerinin en eskilerinden olan Çinili Köşk restore edilerek 1880 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. Günümüzde içerisinde Türk çini ve seramik örneklerinin sergilenmektedir.

Eski Şark Eserleri Müzesi ise 1883 yılında Osman Hamdi Bey tarafından Mimar Alexander Vallaury ‘a Güzel Sanatlar Akademisi olarak inşa ettirilmiştir. 1917 yılında akademinin Cağaloğlu’na taşınması ile yapı müzeler müdürlüğüne devredilmiştir.

Arkeoloji Müzesi de Çinili Köşkün karşısına dönemin ünlü mimarı Alexander Vallaury tarafından inşa edilmiş ve 13 Haziran 1891 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. İstanbul’daki Neo-Klasik mimarinin en güzel ve görkemli örneklerinden olan Arkeoloji müzesi ziyaret etmeniz gereken yerler arasında bulunmaktadır.

İstanbul Arkeoloji Müzeleri yol tarifi için tıklayınız.

125.Yerebatan Sarnıcı

Fatih Gezilecek Yerler yazımızın diğer bir durağı Yerebatan Sarnıcı. Ayasofya’nın güneybatısında konumlanan Yerbatan Sarnıcı yada diğer adıyla Bazilika Sarnıcı 527-565 yılları arasında Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılmıştır. Suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar nedeniyle halk arasında Yerebatan Sarnıcı olarak bilinmektedir. Bazilika Sarnıcı denmesinin sebebi de daha önce sarnıcın olduğu yerde Bazilika bulunmasındandır.

140 metre uzunluğa, 70 metre genişliğe sahip olan devasa büyüklükteki sarnıç toplam 9 bin 800 metrekare alan üzerinde yer almaktadır. Sarnıca 52 basamaklı taş bir merdivenle inilmektedir. Sarnıç içerisinde her biri 9 metre yüksekliğe sahip 336 sütun yer almaktadır.

Yaklaşık 100 bin ton su depolama kapasitesine sahip olan sarnıç Osmanlılar tarafından İstanbul’un fethinden sonra bir müddet daha kullanılmıştır. Hatta padişahların ikamet ettiği Topkapı Sarayı’nın bahçelerine bu sarnıçtan su verilirmiş.

Osmanlılar kendi su tesislerini kurduktan sonra sarnıç uzun yıllar kullanılmamıştır. Tarih boyunca onarımlardan geçen Yerabatan Sarnıcı 1987’de İstanbul Belediyesi tarafından temizlenerek ziyarete açılmıştır.

Hem müze hem de ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe ev sahipliği yapan sarnıç sahip olduğu muhteşem güzelliği ve içerisinde barındırdığı eserlerle gezi rotanıza eklemeniz gereken yerler arasındadır.

Yerebatan Sarnıcı yol tarifi için tıklayınız.

126.İstanbul Demiryolları Müzesi – İstanbul Gezilecek Yerler

Sirkeci Tren Garının içerisinde ki küçük bir salonda yer alan müze 23 Eylül 2005 yılında ziyarete açılmıştır. 145 bin metrekare alan üzerinde bulunan müzede Sirkeci Garı başta olmak üzere birçok tren garına ait parçalar sergilenmektedir.

TCDD’nin eski birimlerine ait fotoğraf ve objeler, Osmanlı dönemine ait evrak, vesika, harita, plan-projeler, Atatürk’ün 1928 yılında “Harf Devrimi”ni anlatmak için gittiği Kayseri seyahatine ait hareket cetveli, Rumeli Demir Yolları’na ve TCDD’nin Trakya hattına ait orijinal vaziyet planları, çizimler ve demiryolu aletleri müzede sergilenen bazı eserlerdir.

Demiryolu,  tren ve garlarda kullanılmış 400’den fazla parçanın sergilendiği müze hem çocuklara hem yetişkinlere demiryolu sevgisini aşılıyor.

Girişi ücretsiz olan müze Pazar, Pazartesi ve bayram günleri hariç haftanın 5 günü 09:00-17:00 arası ziyarete açıktır.

İstanbul Demiryolları Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

127.İstanbul Modern Sanatlar Müzesi

2004 yılında kurulan müze Karaköy limanında yer almakta olup toplam 8 bin metrekare alan sahiptir. Türkiye’nin ilk modern sanatlar müzesi olan yapı modern ve çağdaş yapıtların, mimarisini, tasarımını, fotoğrafını, yeni medya ve sinema alanlarındaki üretimi koleksiyonda toplayarak bunları korur, sergiler ve belgeler. Ayrıca sanatçılara üretimleri için uluslararası işbirlikleri kurabilmelerine de yardımcı olur.

2018 yılına kadar Karaköy’de faaliyetini sürdüren müze Galatoport Sahası içerisinde yer aldığından yeni bina inşa edilene kadar Beyoğlu’nda bulunan geçici mekânda faaliyetini sürdürmeye devam etmektedir.

İstanbul Modern Sanatlar Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

128.İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi

Müze, Gülhane Parkı içerisinde iki katlı Has Ahır Binasının restore edilmesi ile ziyarete açılmıştır. Prof. Dr. Fuat Sezgin’in öncülüğünde 2008 yılında hizmete açılan müze alanında Türkiye’de ilk Dünya’da da ikincidir.  İçerisinde 3500 metrekarelik sergi alanı ve toplam 585 adet alet, cihaz kopyaları, maket ve model koleksiyonu barındırmaktadır.

İki kattan oluşan müzenin ikinci katında; müzeyle ilgili görsellerin izlenebildiği Sinevizyon Salonu, Astronomi, Saat Teknolojisi, Denizcilik, Savaş Teknolojisi ve Tıp Bölümü yer almaktadır. Müzenin alt katında da; madenler, fizik, matematik-geometri, şehircilik ve mimari, optik, kimya ve coğrafyayla ilgili harita ve çizimlerinin sergilendiği bir alan bulunmaktadır. Müzenin bahçesinde ise  üstünde Halife el-Me’mun’un 9. yüzyılda yaptırdığı dünya haritasının kopyası olan yerküreyle, İbn-i Sina’nın el-Kanun fi’t-Tıbb kitabının ikinci cildinde bahsedilen tıbbi bitkilerden 26’ sının bulunduğu 2013 yılında açılan İbn-i Sina Botanik Bahçesi yer almaktadır.

İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

129.Barış Manço Müze Evi

Barış Manço’nun yaşamını sürdürdüğü, eserlerini yazdığı ev Kadıköy Belediyesi tarafından düzenlenerek müze-ev haline dönüştürülmüş ve 9 Haziran 2010 yılında ziyarete açılmıştır. Eşi Lale Manço, oğulları Doğukan Hazar ve Batıkan Zorbey’in de katkılarıyla Barış Mançoyu Barış Manço yapan eşyalar, eserler bir araya getirilerek bu güzel ortam oluşturulmuştur.

Müze girişi ücretli olup Pazartesi ve resmi tatiller hariç her gün 09:00-16:00 arası ziyarete açıktır.

Barış Manço Müze Evi yol tarifi için tıklayınız.

130.İstanbul Oyuncak Müzesi

23 Nisan 2005 yılında Belgin Akın ve yazar Sunay Akın tarafından İstanbul’un Kadıköy ilçesinde kurulmuştur. Tarihi bir köşk içerisinde bulunan müze Sunay Akın’ın 40’ı aşkın ülkedeki antikacılardan ve açık arttırmalardan satın aldığı oyuncaklarla kurulmuştur. Bu müzede 1700’lü yıllardan günümüze dek olan oyuncakların en gözdeleri sergilenmektedir. Yani üç kuşağa da hitap eden İstanbul Oyuncak Müzesinde ailecek eğlenceli vakitler geçirebilirsiniz.

İstanbul Oyuncak Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

131.Sakıp Sabancı Müzesi

Emirgan semtinde yer alan müze binası 1925 yılında Mısır Hidiv ailesinden Prens Mehmed Ali Hasan tarafından İtalyan mimar Edoardo De Nari’ye yaptırılmıştır. Yapı Hıdiv ailesinin değişik mensupları tarafından uzun yıllar yazlık konut olarak kullanılmıştır.

1951 yılında Adanalı sanayici Hacı Ömer Sabancı tarafından satın alınan köşk, önüne yerleştirilen at heykelinden dolayı ‘Atlı Köşk’ ismini almıştır.  Bu heykel 1864 yapımı olup Fransız heykeltıraş Louis Doumas tarafından yapılmıştır.

1966 yılında Hacı Ömer Sabancı’nın vefat etmesiyle de yapı Sakıp Sabancı tarafından konut olarak kullanılmıştır. 1998 yılında da Sakıp Sabancı’nın zengin hat ve resim koleksiyonunu, eşyaları ile müzeye dönüştürülmek amacı ile Sakıp Sabancı Üniversitesine bağışlanmıştır.

2002 yılında ziyarete açılan Müze’nin sergileme alanları 2005 yılındaki düzenleme ile genişletilmiş ve bugün çeşitli konser, konferans ve seminerlere ev sahipliği yapan bir müzeye dönüşmüştür.

Sakıp Sabancı Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

132.Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi

2000 yılından bu zamana dek hizmet veren müze toplam 2 bin metrekare alana sahip olup Sarıyer’in Tarabya mahallesinde yer almaktadır. Müzenin içerisinde 1920-1970 arası döneme ait 60’ın üzerinde otomobil sergilenmektedir. Her birinin ayrı bir hikâyesi bulunan bu otomobiller dışında müzede o dönemi yansıtan otomobil parçaları ve aksesuarlarda sergilenmektedir. Türkiye’nin sayılı klasik otomobil müzelerinden olan bu müze özellikle klasik otomobil tutkunlarının mutlaka ziyaret etmesi gereken yerler arasındadır.

Ural Ataman Klasik Otomobil Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

133.IMOGA (Istanbul Museum of Graphic Arts / İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi)

Süleyman Saim Tekcan’ın 30 yıllık deneyiminin sonucu hayata geçirilen müze Türkiye’nin ilk özgün resim müzesidir. 2004 yılında hizmete açılan müze, 2 bin metrekare kapalı alana sahip 6 katlı bir bina içerisinde yer almaktadır.

Yapının giriş ve altında ki iki kat sergileme alanı olarak kullanılmaktadır. Binanın birinci katında Süleyman Saim Tekcan,  Özgün Baskı Atölyesi üretim ve çalışmalarını sürdürmeye devam etmektedir. Binanın İkinci katında ise heykeltıraş Ali Teoman Germaner’in kurduğu heykel atölyesi yer almaktadır.  Binanın en üst katında da müzenin kapsamlı sanatsal etkinliklerine ev sahipliği yaptığı ve yapmaya devam ettiği çok amaçlı bir salonu bulunmaktadır.

Sizlerde müzeyi ziyaret ederek sergi alanlarını gezebilir, atölye çalışmalarına katılabilir, sanatçılarla bir araya gelme fırsatı yakalayabilirsiniz.

IMOGA (Istanbul Museum of Graphic Arts / İstanbul Grafik Sanatlar Müzesi) yol tarifi için tıklayınız.

134.İSAM (İslam Araştırma Merkezi)

1983 yılında İstanbul’da Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Daha sonra araştırmacıların daha verimli ve sistemli şekilde bilgilerden faydalanabilmeleri için 1988 yılında Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi Genel Müdürlüğü içerisine bir İslâm Araştırmaları Merkezi (İSAM) kurulmuştur. 1993 yılında da bu iki kurum birleştirilerek günümüze dek işlevini sürdürmüştür.

Sizlerde buraya gelerek ilmi araştırmalar yapabilirsiniz.

İSAM (İslam Araştırma Merkezi) yol tarifi için tıklayınız.

135.Deniz Müzesi – İstanbul Gezilecek Yerler

Zaman içinde farklı binalarda hizmet veren müze günümüzde ki binasına 1961 yılında taşınmıştır. Türkiye denizcilik alanının en büyük müzesi olan bu müze Dünyanın ’da sayılı müzelerindendir. Müze içerisinde Atatürk’e ait eşyalar, tarihi kayıklar, ahşap eserler, metal eserler, kağıt eserler, taş eserler, plastik sanat eserleri ve tekstil dokuma eserleri bulunmaktadır. Müzenin en ilgi gören bölümü ise tarihi kayıklar bölümünde sergilenen Sultan Kayıkları ve Atatürk’e ait eşyalar bölümüdür.

Girişi ücretli olan müze pazartesi günleri dışında haftaiçi 09:00-17:00 haftasonu ve resmi tatillerde 10:00-18:00 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Deniz Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

136.Pera Müzesi

Tepebaşı’nda yer alan yapı 1893 yılında Mimar Achille Manoussos tarafından inşa edilmiştir. Mimar M. Sinan tarafından da restore edilen yapı 2005 yılının Haziran ayında müze olarak kapılarını ziyarete açmıştır. Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından açılan müze nitelikli ve geniş ölçekli kültür sanat hizmeti sunmaktadır.

Pera Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

137.Rahmi M. Koç Müzesi

Haliç Kıyısında yer alan müze iş adamı Rahmi Koç’un desteği ile 1994 yılında ziyarete açılmıştır. Türkiye’de sanayi, ulaşım, endüstri ve iletişim tarihine adanmış ilk önemli müzesidir. Müze denizcilik, havacılık, demiryolu ulaşımı, karayolu ulaşımı, bilimsel aletler, makineler, yaşayan geçmiş, modeller ve oyuncaklar, özel koleksiyonlar, Fenerbahçe vapuru, iletişim araçları ve Atatürk Bölümü koleksiyonlarından oluşmaktadır.

Rahmi M. Koç Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

138.Galatasaray Müzesi – İstanbul Gezilecek Yerler

İstiklal Caddesinde Tarihi Beyoğlu Postanesi’nde yer alan müze 6 Aralık 2009 tarihinde ziyarete açılmıştır.

Yapının birinci katında; Galatasaray Lisesi`nin kurulduğu günden bugüne kadar olan öyküsü; öğrencilerin üniformaları, derslerde kullandığı aletler gibi birçok nesne ve fotoğraf yer almaktadır. İkinci katında da; Galatasaray Spor Kulübü’nün kurulduğu günden bugüne kadar olan hikâyesi, 1905’den bu zamana kadar kazanılan kupalardan bir kısmı, Metin Oktay`ın forması ve pek çok fotoğraf ve spor nesnesi bulunmaktadır.

Ayrıca müzede Atatürk’ün Galatasaray Lisesi’ni ziyaret ettiğinde kahve içtiği fincandan, imzalı fotoğrafına, 2000 yılında kazanılan UEFA Kupasından ve Süper Kupaya kadar Galatasaray Lisesi ve Kulüp tarihinde önemli belgeler ve nesneler de bulunmaktadır.

Galatasaray Müzesi yol tarifi için tıklayınız.

KÜLTÜR MERKEZLERİ

139.İstanbul Gezilecek Yerler; Balat Kültür Evi

Tarihi Balat Evinin restore edilmesi ile hayata kazandırılan yapı günümüzde Balat Kültür Evi olarak hizmet vermektedir. Balat’ın Vodina Caddesi üzerinde konumlanan yapı soroptimist kulüpleri federasyonu tarafından kullanılmaktadır.

Sergi salonu, profesyonel mutfak, kafe ve eğitim alanları olmak üzere dört farklı temadan oluşan Kültür Evi, çoklu kullanımlara açık olarak hizmet vermektedir.

İçerisinde yer alan Sergi Salonu; resim, fotoğraf, elişi sergileri, yerli ve yabancı ressamların kişisel sergilerine ev sahipliği yaparken, Profesyonel Mutfak da, bölge kadınlarına aşçılık dersleri vererek meslek sahibi olmaları sağlıyor. Mekânın Cafe Bölümünde ise Profesyonel Mutfakta kadınlarımız tarafından yapılan lezzetli mi lezzetli bir çok seçenek sizlerin beğenisine sunuluyor.

Balat Kültür Evini ziyaret ederek, ister sergilere ve atölyelere katılabilir, isterseniz de cafe bölümünde birbirinden lezzetli ürünler eşliğinde arkadaşlarınızla hoş sohbet vakit geçirebilirsiniz.

Balat Kültür Evi yol tarifi için tıklayınız.

140.Bostancı Gösteri Merkezi

1991 yılında hizmete açılan gösteri merkezi Kadıköy’ün Bostancı Semtine bağlı Mehmet Şevki Paşa Caddesinde konumlanmaktadır. Yerli ve yabancı birçok etkinliğe, konserlere ev sahipliği yapan Bostancı Gösteri merkezi bünyesinde Sezen Aksu, Hande Yener, Zülfü Livaneli, Serdar Ortaç, Candan Erçetin gibi birçok ünlü ismi ağırlamıştır.

Bostancı Gösteri Merkezi yol tarifi için tıklayınız.

141.Caddebostan Kültür Merkezi

Bağdat Caddesine bağlı Haldun Taner Sokağında yer alan Caddebostan Kültür Merkezi tiyatro, sinema gösterileri, ulusal ve uluslararası sanatçıların sergi ve panelleri ile caz ve klasik konserlere ev sahipliği yapmaktadır. Büyük salonu 655, küçük salonu 126  seyirci kapasiteli olan kültür merkezine gelerek bünyesinde ki etkinlik ve gösterilere katılabilir ve eğlenceli bir gün geçirebilirsiniz.

Caddebostan Kültür Merkezi yol tarifi için tıklayınız.

142.Barış Manço Kültür Merkezi

Tiyatrodan söyleşilere, konserlerden sergilere, atölyelere kadar birçok etkinliklere ev sahipliği yapan Barış Manço Kültür Merkezi Kadıköy’ün Caferağa Mahallesinde konumlanmaktadır. Küçük ama ferah 141 kişi kapasiteli salonu ile bünyesinde yapılan etkinliklere katılarak güzel bir gün geçirebilirsiniz.

Barış Manço Kültür Merkezi yol tarifi için tıklayınız.

143.Nail Kitapevi

Kuzguncuk’ta İcadiye Caddesi üzerinde yer alan yapının zemin katı kagir, üst katları ise ahşaptandır. Gerek iç gerek dış mimarisi ile dikkat çeken yapıya restorasyon çalışması yapılmıştır. Yapının giriş katı Selda Baltacı Mimarlık Atölyesi tarafından tasarlanan Nail Kitapevine dönüşmüştür.

Dört bir yanı kitaplarla çevriliş olan bu kitapevine giderek kitap satın alabilir ve yukarısında ki cafesinde çayınızı ya da kahvenizi yudumlarken kitabınızı okuyabilirsiniz.

Nail Kitapevi yol tarifi için tıklayınız.

144.Riva Cam Sanat Merkezi

Türkiye’nin en büyük ve en donanımlı cam ve sanat merkezi olan yer Riva deresi kıyısında konumlanmaktadır. Ayrıca cam sanat merkezinde sizlerde kendi zevkinize göre birebir ders alabilir ve cam sanatının o inceliğini yakından yaşayabilirsiniz. Çocukları da düşünen cam sanat merkezinde yaz atölyeleri ve çocuk atölyelerde bulunmaktadır.

Riva Cam Sanat Merkezi yol tarifi için tıklayınız.

KÖŞKLER

145.İstanbul Gezilecek Yerler; Perili Köşk

Sarıyer ilçesinin Rumelihisarı semtinde yer alan köşk Yusuf Ziya Paşa Yalısı olarak da bilinmektedir. Köşkün yapımı uzun yıllar sürdüğü için Perili Köşk ismini almıştır. 5 bin metrekare alana sahip olan köşk 9 katlı olarak inşa edilmiştir. İkinci ve üçüncü katı uzun yıllar boş kalmıştır. 1995-2000 yılları arasında Hakan Kıran tarafından ilk haline sadık kalarak restore edilmiştir. Günümüzde köşk hafta sonları yerli ve yabancı küratörlerin kişisel ve çağdaş sanat sergilerine ev sahipliği yapmaktadır. Yapı hafta içi de ofis olarak kullanılmaktadır.

Perili Köşk yol tarifi için tıklayınız.

146.Sait Halim Paşa Yalısı

19. yüzyılın son çeyreğinde Sarıyer ilçesine bağlı Yeniköy’de inşa edilen yalı ismini Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunu ve eski Osmanlı Sadrazamı Sait Halim Paşa’dan almıştır.

İlk olarak Düzoğullarının mülkiyetinde olan yapı daha Aristarhis Ailesi’ne geçmiştir. Bu ailede yapıyı tamamen yıktırmış ve 1863 yılında yeniden inşa ettirmiştir. 1876 yılında da Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu Prens Abdülhalim Paşa’nın mülkiyetine geçen yalı bugün ki görünümü ile yeniden inşa edilmiştir.

1890 yılında Abdülhalim Paşa’nın ölümü ile yalı 9 evladına kalmıştır. Sait Halim Paşa’da kardeşlerine ait olan hisseleri satın almış ve 1894 yılında yalının tamamına sahip olmuştur. Sait Halim Paşa’da öldükten sonra yalı varislerine kalmış ve en son 1968 yılında Turizm Bankasına satılmıştır. Zamanla farklı amaçlarla kullanılan yalı 2002 yılında geçirdiği restorasyonla günümüzde düğün, toplantı ve davet mekânı olarak kullanılmaktadır.

Sait Halim Paşa Yalısı yol tarifi için tıklayınız.

147.Sarı Köşk

19. yüzyılda da Osmanlı Padişahı Abdülaziz tarafından Mısır Hıdivi İsmail Paşa’ya verilen Emirgan Korusuna 1871-1878 yılları arasında 3 köşk inşa edilmiştir. Bu 3 köşkten birisi olan Sarı Köşk şale uslubunda yapılmıştır. İki kattan oluşan Sarı Köşk’ün üst katı üç oda bir salondan oluşurken, alt katıda dört oda, hol ve mutfaktan meydana gelmektedir. 1930 yılına kadar Hidiv ailesinin mülkiyetinde olan köşk piknik, av ve dinlenme evi olarak kullanılmıştır.

Köşk 1940 yılında da kamulaştırılarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi mülkiyetine geçmiştir. 1967 yılında ise Türkiye Turing otomobil Kurumu’na kiraya verilmiş ve 1982 yılında yaptıkları restorasyonla köşkü kafeterya ve restoran olarak işletmişlerdir. 1995 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından devralınarak Belediye iştiraklarından Beltur Anonim Şirketine devredilmiştir.

1997 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından detaylı restorasyondan geçen köşk günümüzde restoran ve kafeterya olarak hizmet vermektedir.

Sarı Köşk yol tarifi için tıklayınız.

DİNİ YAPILAR

148.İstanbul Gezilecek Yerler; Süleymaniye Camii

Camii 1551-1557 yılları arasında Mimar Sinan tarafından Kanuni Sultan Süleyman adına inşa edilmiştir. Bu camiyi Mimar Sinan’ın kalfalık eseri olarak nitelendirmiştir. Külliye medreseler, kütüphane, hastane, sıbyan mektebi, hamam, imaret, hazire ve dükkânlardan oluşmaktadır. Osmanlı külliyeleri arasında ikinci büyük külliye olan Süleymaniye Külliyesi

4 minaresi bulunan cami Haliç, Marmara, Topkapı Sarayı ve Boğaziçi’ni gören ortadaki en yüksek tepesinde inşa edilmiştir.

Süleymaniye Camii yol tarifi için tıklayınız.

149.Yavuz Sultan Selim Camii

Yavuz Sultan Selim Caddesinde konumlanan cami 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından babası Yavuz Sultan Selim adına yaptırılmıştır. Haliç’e en yakın olan tepede konumlanan cami İstanbul’un 7 selatin camilerinden birisidir.

Yavuz Sultan Selim emriyle yapılan camiye Kanuni Sultan Süleyman tarafından türbe, imaret ve medrese eklenmiştir. Türbe kapısı, Çarşı kapısı, Kırkmerdiven kapısı olmak üzere üç kapısı bulunan caminin avlusuna bu kapılardan girilmektedir. Avlusu da ağaçlı, geniş bahçeli ve şadırvanlıdır. Avlu ortasında yer alan şadırvanın IV. Murad tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Avlunun dış yüzünde bulunan çiniler çok değerli olup güzelliği ile dikkat çekmektedir.

Tek şerefeli, iki minareli olan camii kesme küfeki taşından yapılmış hatta bazı kemerlerinde ve kısımlarında kırmızı taşda kullanılmıştır.  Son cemaat yeri ile birlikte camii 18 sütuna binen 22 kubbe ile örtülüdür. Cami gerek dış mimarisi gerekse de içerisinde yer alan çini, tezhip, hat ve nakış sanat eserleri ile dikkat çekmektedir. Sizlerde Yavuz Sultan Selim Camisini ziyaret edebilir ve mimarisini yakından inceleyebilirsiniz.

Yavuz Sultan Selim Camii yol tarifi için tıklayınız.

150.İsmailağa Camii – İstanbul Gezilecek Yerler

Balat’ın Manyasizade Caddesi üzerinde konumlanan camii1723 yılında Osmanlı Şeyhülislamı Ebu İshak Efendi tarafından yaptırılmıştır. Caminin etrafında yer alan darülhadis ve mederese ise Ebu İshak İsmail Efendi’nin oğlu Şeyhülislam Ebuishakzade Mehmed Esad Efendi tarafından yapılmıştır.

1894 İstanbul depreminde hasar gören caminin ne yazık ki minaresi yıkılmıştır. Cumhuriyet döneminde de medreselerin kapatılmasıyla birlikte 200 yıllık bir medreseye sahip olan İsmailağa Camii uzun yıllar bakımsız bırakılmış ve atların bağlandığı terkedilmiş bir yapıya dönüşmüştür.

Daha sonra onarımdan geçen cami 1985 yılda yeniden ibadete açılmıştır. Cami hem tarihi yapısı hemde mimarisi ile görebileceğiniz yerler arasında bulunmaktadır.

Ayrıca caminin haziresinde de camiyi yaptıran Ebu İshak İsmail Efendi’nin mezarı, oğulları Ebuishakzade İshak Efendi, Ebuishakzade Mehmed Esad Efendi, Şeyh Mehmed, Lütfullah ve Mesud’un mezarları ile aile efradına ait bazı diğer mezarlar yer almaktadır.

İsmailağa Camii yol tarifi için tıklayınız.

151.Beyazıt Camii – İstanbul Gezilecek Yerler

Fatih Külliyesinden sonra ikinci büyük yapı olan Beyazıt Külliyesi (Cami, imaret, hamam) Beyazıt Meydanında yer almaktadır. 1500 yılında yapımına başlanan ve 1505 yılında bitilerek ibadete açılan yapı üç mimar tarafından yapılmıştır.

İstanbul’da orijinalliğini koruyan en eski selatin cami olma özelliğini taşıyan Beyazıt Camii gerek iç gerek de dış mimarisi ile dikkat çekmektedir.

Camii hem İstanbul’un ticari merkezi olan Kapalıçarşı’ya hem de yoğun nüfuslu bir mahalleye yakınlığı nedeni ile Osmanlı dönemi boyunca en büyük cemaate sahip camilerden olmuştur. Günümüze kadar birkaç kez onarımdan geçen cami halen tüm ihtişamı ve güzelliği ile ayakta olup mutlaka görülmesi gereken tarihi eserler arasındadır.

Beyazıt Camii yol tarifi için tıklayınız.

152.Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi

Cami, 1571 yılında Sokullu Mehmet Paşa adına eşi tarafından yaptırılmıştır. Mimar Sinan’a tarafından yaptırılan cami Mimar Sinan’ın en güzel eserlerinden bir tanesidir.

Şehit Mehmet Paşa Yokuşunda konumlanan cami tek kubbeli ve tek minarelidir. Üç dış kapıdan mermer taşlı avluya girilmektedir. Avlunun ortasında kubbeli bir şadırvan ile etrafında medrese odaları yer almaktadır. Caminin içerisinde de İznik çinileri ile orijinal kalem işi süslemeleri dikkat çelmektedir.

Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi yol tarifi için tıklayınız.

153.Vilayet Camii – İstanbul Gezilecek Yerler

Sultan Mehmed döneminde İmam Ali Efendi tarafından yaptırılan tarihi cami ‘Nallı Mescit’ olarak da bilinmektedir. 1800’lerde çıkan bir yangın sonucu harap olan cami 1868 yılında onarım geçirerek yeniden ibadete açılmıştır.

Günümüzde ki şeklini ise 2011-2013 yılları arasında yapılan restorasyonla alan bu cami özellikle iç mimarisi ile dikkat çekmektedir.

Vilayet Camii yol tarifi için tıklayınız.

154.Sultan III. Mustafa İskele Camii

1761 yılında Sultan III. Mustafa tarafından yaptırılan cami Caferağa Mahallesi, Tavus Sokak da konumlanmaktadır. 1858 yılında yanan ve harap olan cami Sultan Abdülmecit tarafından kagir olarak yeniden yaptırılmıştır. Zamanla birkaç kez daha onarımdan geçen cami tek şerefeli ve tek minareli olup ibadete açıktır.

Sultan III. Mustafa İskele Camii yol tarifi için tıklayınız.

155.Moda Camii

1962 yılında inşa edilen cami Moda’da Caferağa Mahallesinde konumlanmaktadır. Yapı eskiden çeşitli güllerin yetiştiği bir bahçenin üzerine yapıldığı için Gülbahçesi Camii olarak da bilinmektedir. Tek minareli ve tek şerefeli olan caminin duvarları ve kubbesi beton, minberi ve vaiz kürsüsü mermer, mihrabı çini kaplamalıdır. Caminin yazıları da 1982 yılında Hattat Hamid Aytaç Bey tarafından yapılmıştır.

Moda Camii yol tarifi için tıklayınız.

156.Valide Atik Hamamı

Hamam 1570-1583 yılları arasında Sultan III. Murat’ın annesi, Sultan II. Selim’in eşi Nurbânu Sultan tarafından, Atik Valide Külliyesi (Valide-i Atik Camii) ile beraber Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Dört halveti ve üç sofası bulunan hamamın kurnaları ne yazık ki günümüze ulaşamamıştır.

Zaman içerisinde onarımdan ve restarosyandan geçen hamam günümüzde hizmet vermeye devam etmektedir.

Valide Atik Hamamı yol tarifi için tıklayınız.

157.Büyük Selimiye Camii

1801-1805 yılları arasında Sultan III. Selim tarafından yaptırılan cami Selimiye Kışlasının karşısında konumlanmaktadır. Barok ve Osmanlı mimarisinden izler taşıyan caminin tek şerefeli iki minaresi bulunmaktadır. Dikdörtgen biçimli bir avlu bahçesinin ortasında yer alan caminin avluya açılan dört kapısı bulunmaktadır. Bu kapıların biri hariç diğer üçünde, iç ve dış taraflarında âyetler yer almaktadır. Avluya açılan esas kapı ise Selimiye Cami Sokak’taki çift taraflı rampalarla çıkılan kapıdır.

Büyük Selimiye Camii yol tarifi için tıklayınız.

158.Karlıtepe Merkez Camii – İstanbul Gezilecek Yerler

52 metre uzunluğundaki minaresinde yer alan seyir terası ile dikkatleri üzerine çeken camii Beykoz’un Karlıtepe bölgesinde yer almaktadır. Türkiye’de ilk olan bu minare İstanbul manzarasını gören bir seyir terasını sahiptir. Ayrıca minarenin 44. metresinde de 90 metrekarelik bir kütüphanesi bulunmaktadır. Bu camiye gelerek asansör ile seyir terasına çıkabilir ve İstanbul’un doyumsuz manzarasını izleyebilir ya da kütüphanesine gelerek kitaplarınızı okuyabilirsiniz.

Karlıtepe Merkez Camii yol tarifi için tıklayınız.

159.Midilli Ali Reis Camii

1593 yılında Midilli Ali Reis Paşa tarafından yaptırılan caminin çatısı kiremit ile örtülü olup, kargir yapıda ve bodurca tuğla minarelidir. Şiddetli bir fırtınada asırlık çınar ağacının caminin üzerine yıkılması sonucu harap olan 429 yıllık bu caminin restorasyon çalışmaları halen devam etmektedir.

Ali Reis Paşa’nın türbesi de mescidin güneydoğusunda yer almaktadır. Şu anda camiyi ziyaret edemeseniz de türbesine gelip burada dua edebilirsiniz.

Caminin haziresinde (Mezarlığında)  ise değişik dönemleri yansıtan, mermer malzemeli, Osmanlıca yazılı, baş kısımları eğrisel formlu, bitkisel bezemeli ve değişik kavuk formlarında bitirilmiş ve sütun formu verilmiş mezar taşları da bulunmakta olup bunlarda ziyaret sırasında görebileceğiniz eserler arasındadır.

Midilli Ali Reis Camii yol tarifi için tıklayınız.

160.Ortaköy Camii (Büyük Mecidiye Camii) – İstanbul Gezilecek Yerler

Beşiktaş’ın Ortaköy semtinde yer alan cami Büyük Mecidiye Camii olarak da bilinmektedir. 1853 yılında Sultan Abdülmecid tarafından Mimar Nigoğos Balyan’a yaptırılan cami Neo Barok tarzda inşa edilmiştir.

Tek şerefeli iki minaresi bulunan caminin duvarları beyaz kesme taştan yapılmıştır. Kubbesinin duvarları ise pembe mozaikten yapılan caminin mihrabı, mozaik ve mermerden, minberi de somaki kaplı mermerden inşa edilmiştir.

Zamanla onarımdan geçen cami detaylı olarak 2011 yılında başlayan ve 2014 yılında tamamlanan restorasyona tabi tutulmuştur.

Ortaköy Camii (Büyük Mecidiye Camii) yol tarifi için tıklayınız.

161.Sinanpaşa Camii – İstanbul Gezilecek Yerler

Beşiktaş Gezilecek Yerler yazımızın diğer bir durağı Sinanpaşa Camii. 1550 yılında yapımına başlanan ve 1555 yılında tamamlanan camii Osmanlı Donanması’nın Kaptan-ı Deryası Sinan Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. İlçe merkezine bağlı Sinanpaşa Mahallesinde yer alan cami bir Osmanlı camisidir.

Dikdörtgen planlı ve tek minareli olan caminin en dikkat çeken mimarisi şadırvan üzerinde yer alan mermer etekliktir. Bu mermer eteklik ve sütunlar 16. yüzyıl Osmanlı işçiliğinin en güzel örneğini yansıtmaktadır. Zamanla birçok kez onarımdan geçse de günümüzde halen tarihi mimarisini korumaktadır.  

Sinanpaşa Camii yol tarifi için tıklayınız.

162.Vişnezade Camii

Camii 1664 yılında Şeyhülislam Zekeriya Efendi’nin torunu ve Vişne Lütfullah Efendi’nin oğlu Kazasker Vişnezade Mehmet İzzet Efendi tarafından yaptırılmıştır. Zaman içerisinde birçok kez onarımdan geçen cami 1995 yılında elektrik kontağından çıkan bir yangın sonucu büyük oranda harap olmuş ve sadece 4 duvarı ayakta kalmıştır.

Sait Akbıyık tarafından da aslına uygun restore edilmiş ve 1997 yılında yeniden ibadete açılmıştır.

Toplam 724 metrekare alan üzerine inşa edilen cami dikdörtgen planlı olup kâgir duvarlı ve  ahşap çatı üzerine kiremit ile örtülüdür. Tek minaresi olan Vişnezade Camii ziyaret edebileceğiniz ibadethaneler arasındadır.

Vişnezade Camii yol tarifi için tıklayınız.

163.Bebek Camii (Hümayun-u Abad Camii)

Beşiktaş’ın Bebek semtinde iskelenin hemen yanında konumlanan camii 1913 yılında Mimar Kemaleddin tarafından daha önce Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından yaptırılmış bir caminin yerine inşa edilmiştir. Yapımında kesme taş kullanılan camii neo klasik tarzda yapılmıştır.  kesmetaş kullanılarak yapılmıştır. Cami gerek iç gerek dış mimarisi ile görülmeye değer yapılar arasındadır.

Bebek Camii (Hümayun-u Abad Camii) yol tarifi için tıklayınız.

164.Defterdar İbrahim Paşa Camii

Ortaköy ile Kuruçeşme arasında deniz kenarında yer alan camii 1661 yılında Defterdar İbrahim Paşa tarafından yaptırılmıştır.

Zaman içerisinde 4 kere tamirattan geçen caminin ilk tamiri 1833 yılı Sultan II. Mahmut zamanında, ikincisi tamiri 1885 yılı Sultan II. Abdulhamit döneminde,  üçüncü tamiri de 1941 yılında Vakıflar İdaresi’nce yapılmış.  En son dördüncü tamiratı ise 2011 yılında yapılmıştır.

Defterdar İbrahim Paşa Camii yol tarifi için tıklayınız.

165.Ertuğrul Tekke Camii – İstanbul Gezilecek Yerler

1887 yılında Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit tarafından yaptırılan cami Cihannüma Mahallesi Serencebey Yokuşu’nda konumlanmaktadır. Geç Osmanlı Dönemi eseri olan cami ismini Ertuğrul Gazi’den almıştır.

Ertuğrul Tekke Camii yol tarifi için tıklayınız.

166.Tuzbaba Camii ve Türbesi

1490 yılında inşa edilen cami Türkali Mahallesi Şehit Asım Caddesi üzerinde konumlanmaktadır. 1420-1500 yılları arasında yaşamış olan ve Tuz Baba adı ile bilinen Halil Efendi Fetih Döneminde Fatih Sultan Mehmet’in ordusunda ki askerlerdenmiş. O dönemde ordu tuz sıkıntısı çekmiş ve Halil Efendi de orduya tuz temi etmiştir. Böylelikle de Fatihin Tuzcubaşısı olmuş ismi de Tuz Baba olarak anılmıştır.

Türbesi de kare planlı olup içerisinde Tuz Babaya ait ahşap bir sanduka yer almaktadır. Tuz Baba türbesinin dış yüzeyinde mermer bir çıkma bulunmaktadır. Bu çıkmanın üzerine insanlar tarafından tuz paketleri bırakılır. Gelen geçenler buradan parmaklarını banıp tuz alıp yerler. İnanca göre buradan tuz yiyenlerin kerametleri gerçekleşir.  

Tuzbaba Camii ve Türbesi yol tarifi için tıklayınız.

167.Barboros Hayrettin Paşa Türbesi – İstanbul Gezilecek Yerler

Mimar Sinan’ın eseri olan türbe Beşiktaş Meydan da Sinan Paşa Cami karşısında konumlanmaktadır. 1541 yılında inşa edilen türbe sekizgen planlı, tek kubbeli ve alt üst pencerelidir.

Türbe Pazartesi günleri dışında 10:00-12:00 ve 14:00-16:00 saatleri arasında ziyarete açıktır.

Barboros Hayrettin Paşa Türbesi yol tarifi için tıklayınız.

168.Cihangir Camii

Pürtelaş Mahallesi, Cihangir yokuşunda konumlanan cami 1559 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Şehzade Cihangir adına Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Tarih boyunca birçok yangın ve deprem geçiren cami son olarak 1889 yılında II. Abdülhamid tarafından yenilenmiştir.

Dikdörtgen planlı olan caminin iki köşesinde de tek şerefeli ikiz minareler yer almaktadır. 2015 yılında da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilen cami 2018 yılında tekrar ibadete açılmıştır. Cami mimarisi ile ziyaret etmeniz gereken yerler arasındadır.

Cihangir Camii yol tarifi için tıklayınız.

169.Yeni Valide (Valide-i Cedid) Camii ve Külliyesi – İstanbul Gezilecek Yerler

1708-1711 yılları arasında III. Ahmet tarafından annesi Rabia Gülnuş Emetullah Sultan için inşa edilen külliye Üsküdar meydanda yer akmaktadır. Dönemin ünlü mimarı Kayserili Mehmet Ağa tarafından yaptırılan cami ve külliye, klasik dönem mimarisinin son dönem yapılarından olup barok bir üslupla yapılmıştır.

Külliye cami, hünkâr mahşili, çeşme, sebil, türbe, muvakkithane, mektep, imaret, şadırvan, havuz, su deposu, çarşı, bedesten ve meşruta evlerinden oluşan yapı Üsküdar meydanının en büyük külliye ve camisidir. Yaklaşık 3 asrın izlerini taşıyan yapı kültür ve sanat tarihimizin önemli yapılarından birisi olup Üsküdar gezi rotanıza eklemeniz gereken yerler arasında bulunmaktadır.

Yeni Valide (Valide-i Cedid) Camii ve Külliyesi yol tarifi için tıklayınız.

170.Büyükada Hamidiye Camii

II. Abdülhamid’in emri ile 1893 yılında yapımına başlanan cami, 1895 yılında bitirilerek ibadete açılmıştır. İki katlı olan caminin yapımında kesme küfeki taş kullanılmıştır. Caminin minaresi de kesme küfeki taştan yapılmış olup tek şerefelidir. Cami mekanı ise kareye yakın dikdörtgen planlıdır. Günümüze kadar çeşitli onarım ve restorasyonlardan geçen cami gerek zarif ve estetik yapısı gerekse de içerisinde yer alan kalem işi süslemeleri ile ziyarete edilmesi gereken yerler arasındadır.

Büyükada Hamidiye Camii yol tarifi için tıklayınız.

171.Meryem Rum Ortodoks Kilisesi(Kanlı Kilise)

Kanlı Kilise ya da Moğolların Azize Meryem Kilisesi olarak da bilinen yapı, İstanbul’da Osmanlı döneminde camiye çevrilmeyerek Rumların ibadetine bırakılmış Bizans döneminden kalma tek kilisedir. Fatih ilçesine bağlı Balat Semtinde konumlanan kilise bir Ortodoks Kilisesidir.

Meryem Rum Ortodoks Kilisesi(Kanlı Kilise) yol tarifi için tıklayınız.

172.Aya Yorgi Kilisesi

Rum Ortodoks Patrikhanesine ev sahipliği yapan kilise içerisinde yer alan 5. yüzyıl tarihli, fil dişi ve sedeften bitkisel motiflerle süslü, ceviz ağacından yapılma Patrik Tahtı, altın kaplama panel, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmeden önce bağlanarak kamçılandığı, Kudüs’ten getirtilen ve diğer parçası da Vatikan’da olan siyah granit sütun, kutsal Aya Yorgi tasviri, Meryem Ana ve çocuk ikonaları, 3 azizenin lahitleri dikkat çeken detaylardır. Küçük bir kilise olan Aya Yorgi Kilisesi dış görünüş olarak dikkat çekmese de iç mekanında yer alan eşyaları yapıyı gösterişli kılanlar arasındadır.

173.Sveti Stevan Kilisesi – İstanbul Gezilecek Yerler

25 Ekim 1859 yılında İstefanaki Bey adına inşasına başlanan kilise 14 Temmuz 1896 yılında tamamlanmış ve 8 Eylül 1898 yılında resmi olarak ibadete açılmıştır. Haliç kıyısında ki Balat semtinde konumlanan kilise Bulgar Eksarhhanesi’ne bağlı olup,  Ortodoks kültürünün izlerini taşımaktadır.

Yapımında dökme demir ve çelik kullanılan kilise 3 adet kubbeye ve 1 adet çan kulesine sahiptir. Çan kulesinin yüksekliği de 40 metredir.   sahiptir. Dönemin en ünlü kiliseleri arasında yer alan Stevi Stevan Kilisesi Neo barok ve neo gotik mimari tarzının en güzel örneklerindendir.

Ayrıca kilise 2011-2018 yılı arasında geçirdiği restorasyonla tekrar ibadete açılmıştır.

Sveti Stevan Kilisesi yol tarifi için tıklayınız.

174.Surp Hreşdagabet Kilisesi

Balat Semtinde yer alan kilise ulaşılan verilere göre 1628, 1631 ya da 1636 yılında Ermenilere devredilen bir Rum Kilisesidir. Günümüze kadar birçok kez yangın görmüş, yeniden inşa edilmiş, onarımdan geçmiş ve yenilenmiştir. Son olarak ise 2012 yılında restorasyondan geçen kilise günümüzde ibadete açıktır.

Surp Hreşdagabet Kilisesi yol tarifi için tıklayınız.

175.All Saints Moda Kilisesi – İstanbul Gezilecek Yerler

1878 yılında Moda’da ikamet eden İngilizlerin ibadet ihtiyacını karşılamak için Withall ailesi tarafından inşa edilmiştir. İngiliz Kilisesi olarak da bilinen All Saints Moda Kilisesi yaklaşık 500 yıldır varlığını sürdürmektedir. Tarihi yapı içerisinde yer alan kilise ziyaret edebileceğiniz yerler arasındadır.

All Saints Moda Kilisesi yol tarifi için tıklayınız.

176.Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi

Kostantiniyye Ekümenik Patrikhanesi olarak da bilinen yapı hem Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkentinde bulunması hem de Ortodoks aleminin dini merkezi olmasından dolayı Ortodokslukta özel bir yeri vardır.

1602 yılında bugün ki binasına taşınan patrikhane günümüzde ki görüntüsüne 1800’lü yıllarda yapılan restorasyonla kavuşmuştur. 1941 yılında yangın geçirince de yenilenmiştir.

Patrikhaneye üçlü bir kapıdan girilmektedir. Patrikhanede basamaklardan yukarı doğru çıkıldığınızda ana kapıya ulaşıyorsunuz. Bu ana kapı 1821’ deki Mora İsyanını desteklediği gerekçesiyle II. Mahmut’un emriyle Patrik V. Grigorios’un idam edildiği kapı olduğundan o tarihten bu yana kapalı tutuluyor. Ana kapı kapalı olduğu içinde yapıya girişi sol kapıdan sağlıyorsunuz. Soldaki kapıdan da patrikhane kilisesi olan Aya Yorgi’ye geçebiliyorsunuz.

Dünya Ortodokslarının dini lideri durumunda olan patrikhane, günümüzde İstanbul-Yeni Roma Başepiskoposu ve Ekümenik Patriği I. Bartholomeos tarafından yönetilmektedir.

Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi yol tarifi için tıklayınız.

177.Tarihi Göksu Meryem Ana Ayazması

Tarihi yapı Kandilli Metemorfosis Hz. İsa Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı’na ait olup Kültür Varlığı olarak Kültür Bakanlığınca koruma altına alınmıştır. Hatta ayazmada çıkan suyun şifalı olduğuna inanılmaktadır. Buraya gelerek bu tarihi yapıyı gezebilir yada Rum Ortodoksları tarafından düzenlenen etkinliklere denk gelirseniz burasının mistik havasına şahitlik edebilirsiniz.

Tarihi Göksu Meryem Ana Ayazması yol tarifi için tıklayınız.

178.Kadıköy Fransız Katolik Kilisesi – İstanbul Gezilecek Yerler

1865 yılında ibadete açılan kilise bir Katolik Kilisesidir. Mimar Giovanni Barberini tarafından yapılan kilisede Fransızca ve Türkçe olarak ibadet edilmektedir.

Kadıköy Fransız Katolik Kilisesi yol tarifi için tıklayınız.

179.Surp Santuht Kilisesi

Sarıyer ilçesine bağlı Rumelihisarı semtinde yer alan kilise ilk olarak 18. yüzyıl sonlarında ahşap olarak inşa edilmiştir. Zamanla harap olan kilise 1816 yılında yenilense de daha fazla zamana dayanamayarak yıkılmıştır. Günümüze kadar birkaç kez yeniden inşa edilen ve onarımlardan geçen kilise son olarak 1978 tarihinde yapılmış ve 2003 ve 2011 yılları arası onarımdan geçmiştir. Günümüzde ibadete açık olan kilise ziyaret edebileceğiniz yerler arasında bulunmaktadır.

Surp Santuht Kilisesi yol tarifi için tıklayınız.

180.Ahrida Sinagogu – İstanbul Gezilecek Yerler

15. yüzyılın başlarında inşa edilen sinagog İstanbul’da yer alan en geniş kapasiteli sinagogdur. Yapımında tuğla ve yığma taş kullanılan sinagogun dua kürsüsü bir gemi pruvasına benzemektedir. Balat Semtinin Kürkçü Çeşme Sokağında konumlanan yapı 16 Eylül 1987 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun kararı ile koruma altına alınmıştır.

Ahrida Sinagogu yol tarifi için tıklayınız.

181.Bet Yaakov Sinagogu

1878 yılında inşa edilen kilise yöre halkı tarafından Kehilla Santral (Merkez) ya da Kal de Abaşo ( Aşağı Sinagog ) olarak da bilinmektedir. Günümüzde tüm bayramlarda ve Cuma-Cumartesi günleri açık olan sinagog ayrıca istek üzerine düğün-cenaze töreni de gerçekleştirmektedir.

Bet Yaakov Sinagogu yol tarifi için tıklayınız.

182.Çengelköy Rum Ortadoks Aya Yorgi Kilisesi

17. yüzyıl sonlarında yerinde bulunan bir kilisenin yerine inşa edilen Ru m Ortadoks Aya Yorgi Kilisesi Kuleli Caddesi ile Tanrıverdi Sokak’ın keşişimin de bulunmaktadır.

Sizlerde kiliseyi ziyaret edebilir gitmişken de kilisenin girişinde yer alan 1908 tarihli çeşmeyi de inceleyebilirsiniz.

Çengelköy Rum Ortadoks Aya Yorgi Kilisesi yol tarifi için tıklayınız.

183.Ayios Fokas Kilisesi

Muallim Naci Caddesi üzerinde yer alan kilisenin tarihi Bizans Döneminde kadar uzanmaktadır. Kilise Zaman içerisinde iki kere yangın geçirmiş ve bulunduğu yere yeniden inşa edilmiştir. Günümüzde ki binanın tarihi ise 1856 tarihine dayanmaktadır. Mimarı da Savvas Kalfas’dır.

Yontu moloz taşından yapılan kilise büyük bir avlu içerisinde konumlanmaktadır. Kilise birçok kişinin Hristiyanlığa katılmasına etkili olan Sinop’lu Aziz Fokas’a adanmıştır.

Ayios Fokas Kilisesi yol tarifi için tıklayınız.

184.Ayios Demetrios Kilisesi – İstanbul Gezilecek Yerler

Mimar Fistikos Kalfa tarafından tasarlanan kilise 7 Mayıs 1856 tarihinde ibadete açılmıştır. Kilise Ayios Dimitrios’a adanmıştır. Çatılı ve kubbesiz olan kilisenin avlusunda soğan kubbeli ahşap çan kulesi yükselmektedir. Merkez kapının önündeki revakın üstünde de Ayios Demetdos’un mermer kabartmalı tasviri bulunmaktadır. Tasvirin iki kısmında da işlemeli fenerler yer almaktadır.

Ayios Demetrios Kilisesi yol tarifi için tıklayınız.

185.Etz Ahayim Sinagogu (Ortaköy Sinagogu)

Ortaköyde Boğaz Köprüsünün sağ ayağı yakınlarında konumlanan Etz Ahayim Sinagogu, Ortaköy Sinagogu olarak da bilinmektedir. 1941 yılında çıkan yangın sonucu harap olan yapı yangından sonra tekrar inşa edilmiştir. Ayrıca çıkan yangın sonucu sinagog harap olurken sinagogda yer alan Aron Kodeş mermerinin zarar görmemesi dikkat çeken detaydır.

Etz Ahayim Sinagogu (Ortaköy Sinagogu) yol tarifi için tıklayınız.

186.St. Antuan Katolik Kilisesi – İstanbul Gezilecek Yerler

İstanbul’da yer alan en büyük ve cemaati en geniş Katolik Kilisesi olan yapı İstiklal Caddesi zerinde yer almaktadır. 1906 yılında inşasına başlanan kilise 1912 yılında kutsanarak ibadete açılmıştır. Kilise İtalyan Mimar Giulio Mongeri tarafından Latin hacı ve neogoti biçimde inşa edilmiştir.

St. Antuan Katolik Kilisesi yol tarifi için tıklayınız.

187.Türk Ortodoks Patrikhanesi Meryem Ana Kilisesi

Karaköy’de Ali Paşa Değirmeni Sokakta yer alan patrikhane bünyesinde üç kilise bulundurmaktadır. Bu üç kilisede Türk Mücadele yıllarında Türk Ortodoksların eline geçmiştir. O zamandan bu zamana kadarda Türk Ortodoks Patrikhanesinin kontrolündedir. Kilise özellikle içerisinde yer alan Türk Bayrağı ve Ne Mutlu Türküm yazısı ile dikkat çekmektedir.

Türk Ortodoks Patrikhanesi Meryem Ana Kilisesi yol tarifi için tıklayınız.

HAMAMLAR

188.İstanbul Gezilecek Yerler; Hürrem Sultan Hamamı

Hamam, Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan’ın isteği üzerine 1556-1557 yılları arasında Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Hamam Sultanahmet Camii ile Ayasofya arasında eski Zeuksippos hamamların bulunduğu yere yapılmıştır.

İlk yapıldığı zamanlarda kullanılan, daha sonra uzun süre kapalı kalan hamam 1910 yılından sonra farklı amaçlarla kullanılmaya devam etmiştir. 1957-1958 yılları arasında da ilk ez restorasyondan geçen hamam 2007 yılına kadar halı çarşısı olarak hizmet vermiştir.

2008 yılına gelindiğinde ise aslına uygun yeniden restore edilmiş ve hamam olarak hizmet vermeye başlamıştır. Hürrem Sultan Hamamı kadınlar ve erkekler kısmının aynı eksen üzerinde yer aldığı ilk yapı olma özelliğini taşımaktadır. Erkekler ve kadınlar olmak üzere iki kısımdan oluşan ve soğukluk, ılıklık, sıcaklık bölümleri bulunan hamamın tüm kubbeleri kurşun ile kaplıdır.

Hamam gerek 465 yıllık özgün yapısıyla gerek de içerisinde ki hizmetleri ile tercih edebileceğiniz yerler arasında bulunmaktadır.

Hürrem Sultan Hamamı yol tarifi için tıklayınız.

189.Cağaloğlu Hamamı

1740-1747 yılları arasında I. Mahmut Döneminde yaptırılan hamam İstanbul’un en büyük çifte hamamlarındandır. 1768 yılında büyük hamam yapılmasının yasaklanmasından önce inşa edilen son büyük hamam olması yapıyı ayrıcalıklı kılmaktadır.

Erkekler ve kadınlar olmak üzere iki kısımdan oluşan ve soğukluk, sıcaklık bölümleri bulunan hamam tarihi dokusu ile halen hamam olarak hizmet vermektedir.

Cağaloğlu Hamamı yol tarifi için tıklayınız.

190.Kılıç Ali Paşa Hamamı

1578-1583 yılları arasında Osmanlı donanmasının en başarılı ve güçlü komutanlarından olan Kaptan-ı Derya Ali Paşa tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Hamam gün ışığını geçiren geniş ve göz alıcı kubbesi ile dikkat çekmektedir. Detaylı bir restorasyondan geçen hamam orijinalliğini bozmamış mimarisi ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasındadır.

Kılıç Ali Paşa Hamamı yol tarifi için tıklayınız.

191.Valide Atik Hamamı

Hamam 1570-1583 yılları arasında Sultan III. Murat’ın annesi, Sultan II. Selim’in eşi Nurbânu Sultan tarafından, Atik Valide Külliyesi (Valide-i Atik Camii) ile beraber Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Dört halveti ve üç sofası bulunan hamamın kurnaları ne yazık ki günümüze ulaşamamıştır.

Zaman içerisinde onarımdan ve restarosyandan geçen hamam günümüzde hizmet vermeye devam etmektedir.

Valide Atik Hamamı yol tarifi için tıklayınız.

192.Bulgurlu Hamamı

1618 yılında Aziz Mahmud Hüdayi tarafından yaptırılan hamam Üsküdar’ın Bulgurlu Caddesi üzerinde konumlanmaktadır. Tek hamam olarak inşa edilen Bulgurlu Hamamı günümüzde hizmete açıktır.

Bulgurlu Hamamı yol tarifi için tıklayınız.

193.Galatasaray Hamamı – İstanbul Gezilecek Yerler

Sultan II. Beyazıt tarafından yaptırılan hamam bölgenin en eski hamamlarından bir tanesidir. Yüzyıllar boyunca birçok sadrazama, paşaya, kadıya hizmet veren hamam günümüzde tüm ihtişamı ile ayakta kalabilmiş hizmet veren yapılardandır.

Galatasaray Hamamı yol tarifi için tıklayınız.

194.II. Beyazıt Hamamı

II. Bayezid Cami’nin külliyesinin bir parçası olarak inşa edilen hamam İstanbul’un en büyük hamamlarındandır. Klasik Osmanlı hamam mimarisinin en güzel örneklerinden olan hamam çifte hamam olarak inşa edilmiştir.

Divanyolu Caddesinde konumlanan hamam 1714 yılında çıkan bir yangın sonucu yeniden onarılarak kullanılmıştır. 20. yüzyılın sonlarına gelindiğinde de iyice bakımsızlaşan hamam 2000 yılında kamulaştırılarak İstanbul Üniversitesine devredilmiştir. 2003-2010 yılları arasında uzun süren bir restorasyon sonucu yeniden hayata kazandırılan hamam müzeye dönüştürülmüştür. Mayıs 2015 yılında Türk Hamamı Kültür Müzesi olarak hizmete açılan yapıda kalıcı ve geçişi bir çok sergi alanları yer almaktadır.

II. Beyazıt Hamamı yol tarifi için tıklayınız.

SEMTLER

195.İstanbul Gezilecek Yerler; Beylerbeyi

Kuzguncuk ile Çengelköy arasında yer alan Beylerbeyi Boğaz içinin en eski Boğaz Köylerindendir. Beylerbeyi’nde yer alan tarihi eserlerin bne yazık ki bazıları günümüze ulaşamamıştır. Yine de Beylerbeyi Sarayı, Hamid-i Evvel Cami ve Beylerbeyi Hamamı gibi tarihi eserleri içerisinde barındırmaktadır.

Beylerbeyi yol tarifi için tıklayınız.

Beylerbeyi Gezilecek Yerler yazımızı okumak için tıklayınız.

196.Çengelköy

Vaniköy ile Beylerbeyi arasında yer alan Çengelköy 1960’lı yıllara kadar çoğunlukla Rumların yaşam sürdürdüğü bir Boğaziçi köyü idi. Günümüzde ise İstanbul’un en lüks semtleri arasında yer alan Çengelköy gerek sahip olduğu yalıları gerek tarihi camileri, gerek asırlık ağaçlarla kaplı sokakları ile dikkat çekmektedir.

Çengelköy yol tarifi için tıklayınız.

197.Moda – İstanbul Gezilecek Yerler

Kadıköy Merkez ile Yoğurtçu Parkı arasında yer alan Moda, sahip olduğu tarihi köşkleri, kiliseleri, parkları, sahili ve sokakları ile harika yerler keşfedebileceğiniz bir semttir. İçerisinde barındırdığı ünlü mekânları, butik mekanları ile şirin mi şirin Moda gezi rotanıza eklemeniz gereken Tarihi Yarımadanın karşısında bulunan bir semttir.

Moda Gezilecek Yerler ve Rotası yazımızı okumak için tıklayınız.

198.Caddebostan

Osmanlı döneminde Bostancı’dan Göztepe’ye kadar uzanan bölge tarla ve ağaçlarla dolu olduğundan, Yeniçeri asker kaçakları ve diğer suçlular buraya saklanırmış. O yüzden de bölgeye “Cadı Bostanı” denilirmiş. 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla burada bulunan bostanlarda kaldırılırmış. Zamanla da bölgenin ismi “Caddebostan” a dönüşmüştür.

İstanbul’un en güzel semtlerinden olan Caddebostan bünyesinde birçok tarihi köşk, müze, sahil, plaj park, barındırmaktadır. Hem tarihi hem doğal güzelliği bir arada sunan Caddebostan ayrıca birçok yeme-içme mekanına da ev sahipliği yapmaktadır.

Caddebostan Gezilecek Yerler ve Rotası yazımızı okumak için tıklayınız.

199.Bostancı

Kadıköy’ün doğu ucunda yer alan Bostancı bünyesinde Bostancı Gösteri merkez, lunaparkı, sahili ve birkaç tarihi yapıyı barındırmaktadır.

Bostancı Gezilecek Yerler ve Rotası yazımızı okumak için tıklayınız.

200.İstanbul Gezilecek Yerler de Son Rotamız; Kuzguncuk

Paşalimanı ile Beylerbeyi arasında yer alan Kuzguncuk’un bilinen ilk ismi ‘Altın Kiremit’ anlamına gelen ‘Hrisokeremos’ dur. Bu ismi de II. İustinos tarafından yaptırılmış olan, çatısı altın yaldızlı kiremitlerle kaplı bir kiliseden almıştır. İlk Musevi yerleşiminin olduğu Kuzguncuk 3 dini kucaklayan yapıları ile de dikkat çekmektedir.

İstanbul’un Boğaziçi köylerinden olan Kuzguncuk, içerisinde barındırdığı renkli, cumbalı evleri, köşkleri, konakları ile fotoğraf tutkunlarının uğrak yerlerindendir. Bunun dışında sahili, denize nazır yalıları, camileri, kiliseleri, sinagogları ile de birçok tarihi ve doğal güzelliği içerisinde barındırmaktadır.

Kuzguncuk yol tarifi için tıklayınız.